Resulullah efendimizi anmak ibadettir |
Sual: Mevlid ne demektir, mevlid okumaya bazıları bid’at diyor, doğru mu? CEVAPMevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır. Resulullah efendimiz dünyaya gelince, amcası Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe, (Kardeşin Abdullah’ın oğlu oldu) diyerek kendisine müjde getirince, sevinmişti. (Ona süt vermek şartı ile, seni azat ettim) demişti. Bunun için, Ebu Leheb’in, her mevlid gecesinde, azabı biraz hafiflemektedir. Mevlid gecesi sevinen, o geceye kıymet veren müminlerin pek çok sevap kazanacağı buradan da anlaşılmaktadır. Hâfız Muhammed ibni Cezeri Şafii diyor ki: (Ebu Leheb rüyada görülüp, ne halde olduğu sorulduğunda, çok azap çekiyorum. Ancak, her yıl, Rebiul-evvel ayının 12. geceleri, azabım hafifliyor. Resulullah dünyaya gelince, müjde veren cariyemi sevincimden azat etmiştim. Bunun için, bu gecelerde azabım hafifliyor) dedi. Ebu Leheb gibi azgın bir kâfirin azabı hafifleyince, O yüce Peygamberin ümmetinden olan bir mümin, Onun doğduğu gece sevinir, malını uygun yerlere dağıtır, ziyafet verir, böylece, Peygamberine olan sevgisini gösterirse, Allahü teâlâ onu Cennetine sokar.) [M. Nasihat] Resulullah efendimiz, mevlid gecelerinde eshab-ı kirama ziyafet verir, dünyayı teşrifindeki ve çocukluk zamanındaki şeyleri anlatırdı. Hazret-i Ebu Bekir de, halife iken, eshab-ı kiramı toplar, Resulullah efendimizin dünyayı teşrifindeki olağanüstü hâlleri konuşurlardı. Bu gece, Resulullahın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutulması iyi olur, sevap olur. İslam âlimleri mevlid gecesine çok önem vermişlerdir. Hazret-i Mevlana, (Mevlid okunan yerden belalar gider) buyurmuştur. Mevlid gecesi, Kadir gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Hatta, Mevlid gecesinin Kadir gecesinden de kıymetli olduğunu bildiren âlimler de vardır. (Allahü teâlâ bir kimseye söz ve yazı sanatı ihsan ederse, Resulullahı övsün, düşmanlarını kötülesin) hadis-i şerifine uyularak, asırlardır mevlid kitapları yazılmış ve okunmuştur. Resulullah efendimizi öven çeşitli mevlid kasideleri vardır. Meşhur olan ve Türkiye’de her zaman okunan Mevlid kasidesini Süleyman Çelebi, 15. asırda yazmıştır. Bu kasidenin asr-ı saadetten sonra yazılması, bid’at olmasını gerektirmez. Çünkü Resulullah efendimizi övmek ibadettir. Her zaman Onu övücü kasideler, yazılar yazılabilir. Onları da okumak bid’at değil, sevap olur. Mevlid-i şerif okumak, Resulullah efendimizin dünyaya gelişini, miracını ve hayatını anlatmak, Onu hatırlamak, Onu övmek demektir. Her müminin Resulullah efendimizi çok sevmesi gerekir. Bu da zaten imanın gereğidir. Çok sevmek kâmil mümin olmanın da alametidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Beni ana-baba, evlat ve herkesten daha çok sevmeyen, mümin olamaz.) [Buhari] (Peygamberleri anmak, hatırlamak ibadettir.) [Deylemi] (Bu ibadeti, şiir olarak söylemek daha tesirli olur. Resulullah efendimizin şairleri, camide, Resulullahı öven ve kâfirleri kahreden şiirler okurlardı.) (Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar.) [Deylemi] (Resulullahı seven de Onu çok anar.) Vehhabiler, mezhepsizler, Resulullah efendimizi öven ve ondan şefaat isteyen Müslümanlara müşrik damgasını basıyorlar. Bunu açıkça söyleyemedikleri için, mevlide bid’at diyorlar. Resulullahı övmek bid'at olmaz. Bu övgüden ancak Allah’ı sevmeyen rahatsız olur; çünkü Allahü teâlâ Onu övmektedir: (Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107] (Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.) [Sebe 28] (Senin için bitmeyen, sonsuz ecir vardır. Elbette sen en büyük ahlak üzeresin.) [Kalem 3-4] (Allah ve melekleri, Resule salevat getiriyor. Ey iman edenler, siz de salevat getirin!) [Ahzab 56] Erkek kadın karışık olmadan, çalgı, müzikli ilahi ve başka haram karıştırmadan, Allah rızası için okumak, salevat-ı şerife getirmek, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece, o gecenin şükrünü yerine getirmek müstehabdır. (Ni'met-ül kübrâ, Hadika, M. Nasihat) Resulullah efendimizi çok övmek, mahlûkların en üstünde olduğunu söylemek, Allahü teâlânın, sevgili Peygamberine verdiği üstünlükleri saymak ve Ondan şefaat istemek, büyük ibadettir. Buna karşı koymak, koyu bir cahillik, pek çirkin bir inattır. Resulullahı övmek, anmak lazım geldiğine delil olarak, Ahzab suresinin (Allah ve melekleri, Resule salevat getiriyor, iman edenler, siz de salevat getirin) mealindeki 56.âyet-i kerimesi yetmez mi? Peygamber efendimiz hem habib hem halildir “Bazı kimseler, Peygamberimize Habib denmesi uygun değildir. Habib sevgili demektir. Allah’ın sevgilisi olur mu!“ diyorlar. Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselama "Habibim" buyuruyor. Habib, sevgili demektir. Sevgi ise çeşitlidir. Ormanı, çiçeği, suyu sevmek başkadır, yemekleri, meyveleri sevmek başkadır. Ana babayı, evladı sevmek başka, hanımı sevmek başka, Allahü teâlâyı sevmek daha başkadır. Bütün sevgileri yalnız hanımı sevmek gibi kabul etmek çok yanlıştır. Şimdi imam-ı Gazali, imam-ı Kastalani hazretleri gibi İslam âlimlerinden naklen Allahü teâlânın sevip sevmediği kimseleri bildirelim! Kur'an-ı kerimde mealen (Allah, onları [Eshab-ı kiramı, salihleri]sever, onlar da Allah’ı sever) buyuruluyor. (Maide 54) Allahü teâlâ şunları sever: (Sabredenleri sever.) [A.İmran 146] (Tevekkül edenleri sever.) [A.İmran 159] (İyilik edenleri sever.) [Bekara 195] (Adalet edenleri sever.) [Maide 42] (Tevbe edenleri sever.) [Bekara 222] Allahü teâlâ şunları sevmez: (Aşırı gidenleri sevmez.) [Bekara 190] (Fesadı sevmez.) [Bekara 205] (Zalimleri sevmez.) [A. İmran 57] (Kibredenleri sevmez.) [Nahl 23] (Hainleri sevmez.) [Enfal 58] Allahü teâlâ, Peygamber efendimize, (De ki, eğer, Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin, günahlarınızı affetsin!) buyuruyor. (A.İmran 31) Peygamber efendimiz de, (Allah ve Resulü bir kimseye, herkesten daha sevgili olmadıkça, iman etmiş olmaz) buyuruyor. (Buhari) Selman-ı Farisi hazretlerinin bildirdiği hadis-i kudside buyuruluyor ki: (Ey Resulüm, İbrahim’i halil [dost] edindiysem de, seni de habib[sevgili] edindim. Senden daha sevgili hiçbir şey yaratmadım. Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım.) [Mevahib-i Ledünniyye] Yine aynı kitaptaki hadis-i şerifte, (Allah, İbrahim’i halil edindiği gibi beni de halil edindi) buyuruluyor. Şu halde Peygamber efendimiz hem habibdir, hem halildir. Sevginin kuvvetli olmasına aşk denir. Mevlidde de (Habibim sana aşık olmuşam) ifadesi geçer. Bazı kimseler, nefsin şehvani arzularına aşk dedikleri için Allahü teâlânın, Habibini çok sevmesini, yani aşk ile sevmesini kabul edemiyorlar. (Mevlidin burası yanlış) diyorlar. Allahü teâlâ, en çok Habibini sever. Dinde, fazla sevgiye aşk denir. Mevlidde geçen ifade de yanlış değildir. İlahi tenzihe aykırı yeri yoktur. (Allah Habibini çok sevmez) demek yanlıştır. Sual: Mevlid kitabında, (Habibim sana âşık olmuşam) ifadesini, bazı kimseler uygun bulmuyor, hatta, Hıristiyanları seven bazı kimseler, o kısmı değiştirip okuyorlar. Bunun dinen mahzuru var mıdır? CEVAPSevginin kuvvetli olmasına aşk denir. Aşk denilince illa şehevî aşk anlaşılmamalıdır. Kitap okuma aşkı olur, parayı sevme aşkı olur. Allah aşkı olur, hocayı sevme aşkı olur, dine hizmet etme aşkı olur. Ana babaya yardım etme aşkı olur, olur da olur. Mevlitte bildirilen aşkla ilgili ifade, Allahü teâlânın habibini [sevgilisi olan Muhammed aleyhisselamı] sevdiğini bildiriyor. Elbette Allahü teâlâ habibini her şeyden, herkesten çok seviyor. Allah için niye seviyor ki denmez. Yani Mevlitteki ifade çok yerindedir. Mevlid okumak sevabdır Sual: İmam-ı Şarani, (Mevlid cemiyetleri bid’attir), İbni Abidin de, (Ölünün arkasından 7, 40 ve 52. gecelerinde mevlid okutmak ölüye işkence olur) diyormuş. Mevlid okumak niye işkence oluyor ki? CEVAPNe İmam-ı Şarani, ne de İbni Abidin hazretlerinin kitaplarında böyle bir ifade yoktur. Olsa bile, bunlar mevlid-i şerifin bid’at oluğunu göstermez. O geceleri tayin ederek ölü için Kur’an okumak da günahtır. Dinimizde 7, 40 ve 52. gece diye bir şey yoktur. Bayram günleri oruç tutmak da günahtır. Suç oruçta değil, orucu, oruç tutulması haram olan bir günde tutmaktır. Kabahat mevlidde veya Kur’anda değil, bunları yanlış yerde okumak uygun olmaz. Onların bildirdikleri dine aykırı olarak yapılandır. İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: Minarede yakılmak için yağ adamak batıldır. Seyyid Abdülkadir’e yağ adarlar da, minarenin doğu tarafına yakılır. Bundan daha çirkini de, minarelerde Mevlid okutmayı nezrederler. Hâlbuki bu Mevlid’e çalgı katıyorlar, şarkı ve oyun gibi şeyler karıştırıyorlar. (Redd-ül muhtar) Demek ki, o günkü Mevlidlerde de, bugünkü bazı Mevlidlerde olduğu gibi teganni ve uygunsuz şeyler varmış. Onun için bu iki büyük âlime isnat edilen yazılarda, Mevlid kötülenmiyor, haram işlenen Mevlid cemiyetleri kötüleniyor. Bugün de Mevlidlere bid’at karıştırılıyor. Kadın erkek beraber oturup dinliyorlar. Böyle Mevlid okumak uygun değil demek, mevlidin kendisi kötü anlamına gelmez. Mevlid, Resulullah efendimizi övmektir ve ibadettir. |
kaynak: dinimizislam.com |
14.02.2011
EN SEVGİLİNİN DOĞUM GÜNÜ |
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bulunan dosya içeriğini göster
Yeniden yönlendiriliyor !doctype>
Yeniden yönlendirilmek üzeresiniz
Daha önce burada olan blog artık şu adrestedir: http://www.benimdunyam05.com/google62ffe7153a1bd3ce.html.
Yeniden yönlendirilmek istiyor musunuz?
Bu blog Blogger’da barındırılmıyor ve spam, virüs ve diğer k
Gecenin güzel yüzü yüreğine dokunsun, şeytan senden uzakta, melekler başucunda olsun, güneş öyle bir geceye doğsun ki duaların kabul kandilin mübarek olsun.En içten sevgilerimle...
YanıtlaSilaminnn. bil mukabele...
YanıtlaSil