Hediye edeceği şey ise bir kitaptı.Konu kitap olunca ben durur muyum hiç hemen katılmıştım.
Hatta blogumda duyurusunu bile yapmıştım ama maalesef yine çok az kişiyle gerçekleşti çekiliş.
Artık tam benim hiç şansım yok çekilişlerde kazanamıyorum diye düşünürken, bu güzel çekişi kazandığımı öğrendim.Çok sevindim hem bir çekilişte kazanmıştım şansım dönmüştü üstelikte en önemlisi bu güne kadar okumadığım bir yazarın kitabını kazanmıştım ve böylece okumak fırsatım olacaktı.
aslında kitap geleli bir süre oldu ama ben ancak yayınlama fırsatı yakaladım.
Kitabımızın konusu; ünlü,başarılı,zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esthee bir gün ansızın ortadan kaybolur.Esther kaçırılmış mıdır,öldürülmüş müdür,yoksa kocasını mı terk etmiştir?
Çok sevdiği karısını bulmak için yanıp tutuşan yazar,Esthee'in en son birlikte görüldüğü Kazak genci Mikhael'le birlikte Fransa2dan İspanya'ya,Hırvatistan'dan Orta Asya steplerine uzanan bir yolculukta bulur kendini.
Paulo Coelho nun ilk olarak Simyacı kitabında adını duymuştum.
Ne yalan söyleyeyim Simyacının bizim tarihimizde geçen menkıbelerden esinlendiğini bir çok yerde okumuştum o yüzden o kitabını alıp okumamıştım.
Bu okuduğum ilk romanı oluyor.
Sevgili Mel'e buradan tekrar teşekkür ediyorum, kütüphaneme değerli bir kitabı kazandırdığı için.
Çocukluğumdan beri en büyük hayalim kocaman bir odanın dört yanı birden kitaplarla dolu bir kütüphane, ortada bir masa ve uzanma koltuğu ben orada uzanıp bir elimde kahvem bir elimde kitabım hayatımın tadını çıkaracağım.
Evlenirken eşime bak benim bir sürü kitaplarım var bir kitaplık almamız lazım dediğimde,hatta ilk kez dışarı çıktığımızda dolaşırken benim kitapçılara bakmama ve en sevdiğim yazarın yeni çıkmış kitabını almak istememe çok şaşırmıştı bana emin misin gerçekten okuyacak mısın demişti :)
Aradan geçen onca sene sonra artık kitaplarım kitaplığıma sığmamaya başladı şimdilerde hep üstüste koyuyorum önlerini kapatmaya başladım.
Ne dersiniz belki günün birinde hayalime kavuşabilirim, kimbilir...