Yazdan kalma bir postla karşınızdayım.
Bu gün bilgisayarımdaki eski fotoğraflara bakarken gördüm bu fotoğrafları ve hemen yazmaya karar verdim...
Temmuz ayında taaa Sivas'tan ziyaretimize, çok sevdiğimiz, anneciğimin çok kıymetli arkadaşı, kardeşi Neriman teyzemiz geldi.
Kendisiyle 2001 yılında Marmara'ya taşındığımızda tanışmıştık. Üst komşumuzdu ve çok memnunduk.
2004 yılında çok sıkıntılı günler yaşıyorlardı Neriman teyzemiz.
Babası ve ablasını birer ay arayla kaybetmişti, Allah her ikisine de rahmet eylesin ve nur içinde yatsınlar.
Onların zor zamanlarında elimizden geldiğince destek olduk, kol kanat germeye acılarını hafifletmeye çalıştık.
Benim evliliğimde gerek bana gerek anneme destek oldular, her işimizde koşturdular.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır derler ya, aynı öyledik gece gündüz birbirimizin yardımına koşardık.
Babam hacca gittiği zaman annem rahatsızdı ve dışarı çıkamıyordu, hiç unutmam o günleri hani İstanbul'un felç olduğu kış var ya, kara kış günü milletin yollarda kaldığı 22 ocak günü gitmişti babam hacca.
Babam dönene kadar elleri hep üzerimizdeydi, kurbanımızla ve alışverişlerimizle bizzat ilgilendiler, hatta babamı havaalanından almaya beraber gitmiştik. Havaalanın ana-baba günü kalabalığında babam sağına soluna bakınıyor acaba beni almaya gelen var mı diye, işte o anda İbrahim abi sesleniyor babama - Hamdi abi biz buradayız, diye. Babam o kadar kalabalıkta tanıdık bir ses bir dost yüzü gördüğüne o kadar seviniyor ki, hala gözleri dolu dolu anlatır o günü..
Neriman teyzemiz hakkında yazacağım o kadar çok şey var ki, hangi birini anlatayım.
Allahü tealanın en büyük ihsanlarından biri bize, böyle kıymetli dostlara sahip olmak her kimseye nasip olmaz diye düşünüyorum...
Çok güzel her biri altın değerinde yaklaşık 5-6 yıl geçirdik beraber.
İş nedeniyle memleketleri Sivas'a dönmek zorunda kaldılar.
Yıkım oldu onların gidişi anneme...
Gittiklerinden beri ilk kez bu yaz geldiler.
Ve benim evimde buluştuk.
Aslında gece kalacaklardı öyle konuşmuştuk ve çok heyecanlıydık ama sonra maalesef kalamadılar :(
İşte o gün uzaklardan gelen dostlarıma hazırladıklarımız:
Nolur fazla çeşit yapma, diye ısrarları sonucunda ben de söz dinleyerek pek bir şey hazırlamadım.
Allah ne verdiyse yedik içtik.
Önemli olan ne yediğimiz değil beraber geçireceğimiz hasret gidereceğimiz zamandı...
Kahvaltımızda:
Peynir çeşitleri
zeytin çeşitleri,
reçeller ve bal
domates-salatalık
Yalancı su böreği, çook özür diliyorum, 1 yıldır bunun tarifini vermemişim :( bu gün bunu yazacağım söz :)
orman meyveli krem şantili kurabiye
yapmıştım.
Öğleden sonra ki yemeğimizde ise çorbayı hatırlamıyorum ama,
zeytinyağlı taze fasulye,
közlenmiş kırmızı biber salatası,
turşu
ve
Neriman teyzelerin çok sevdikleri bizim yöreye (Sinop) ait ıslama yaptık.
Sabah erken gelmişlerdi daha fazla vakit geçirelim hasret giderelim diye, çok ısrar ettik gece de kalmaları için hatta onlarda heveslendiler ama İbrahim abi arayıp hazırlanın size almaya geliyorum deyince çok canımız sıkıldı :(
Ağlaya ağlaya vedalaştık...
Annem daha sonra görüştü yine Neriman teyze memleketine dönmeden önce.
Ama ben maalesef göremedim :(
Tadı damağımda kaldı o güzel günün...
Aslında şu an bir tarif vermek istiyordum ama kararsız kaldım, hangisinin tarifini yazayım diye.
Sonra düşündüm de böreğin tarifini o kadar uzun zamandır yazmamışım ki, ve benden isteyenlere bloga henüz koymadım dediğim için hadi onun tarifini vereyim :)
Yalancı su böreğini babamın doğum günü kutlamasında yapmıştım ve çok beğenilmişti,
sonra Ramazan-ı şerifte hemen hemen her misafirime yaptım ve facebooktan tarifini vermiştim.
Şimdi bilgisayarı karıştırdım ve ona ait başka fotoğraf bulamadım bulursam o zaman eklerim yine.
Yalancı su böreği
Malzemesi:
6 yufka
4 yumurta
3 su bardağı süt
125 gr. tereyağ
yarım su bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
İçi için:
1 küçük kalıp beyaz peynir
maydanoz
Yapılışı:
Eritip ılıttığımız tereyağın içine, sütü, yumurtaları, sıvıyağı ve kabartma tozunu ekleyip çırpalım.
Fırın tepsisini yağlayalım içine bir yufkayı serelim, üzerine bolca sıvı karışımdan sürelim.
2. yufkayı da aynı şekilde aralarına karışımdan sürelim.
3. yufkayada karışımdan sürüp, üzerine ezdiğimiz beyaz peynir karışımını yayalım.
Kalan 3 yufkayı da aralarına bolca sıvı karışımdan sürerek tepsiye serelim.
Böreğimizi fırınlamadan önce dilimleyelim ve kalan sıvı karışımdan gezdirelim.
Önceden ısıtılmış 200 derece de altı üstü kızarana kadar pişirelim.