Yooo yanlış anlamayın efendim yaşlılıktan değil, havaların erken kararmasından :)
Akşam ezanı okunurken artık perdeyi çekeyim diye camın kenarına geldim aman Allahım bir de ne göreyim, her yer bembeyaz lapa lapa kar yağıyor.
Kar yağıyor, bütün pisliklerin üzeri örtülüyor, bembeyaz bir masumiyet iniyor yeryüzüne, sanki bize mutluluk getirirmişcesine seviniyoruz. Bunun yanısıra maalesef karın umut ve mutluluk getirmediği yerler de var, kimi yüreklere mutluluk yerine kor düşüyor, Allah kimsenin gözlerini yolda bırakmasın...
Evi olmayıp sokaklarda yatan bir sürü de insan var, doğruluğu hakkında emin değilim ama sosyal paylaşım sitelerinde son günlerde devamlı paylaşılan telefon numaraları var. Belediyelerin bir hizmetiymiş.
Sokakta evsiz vatandaşları gördüğünüzde bu numaraları arayarak onları soğuktan koruyabilirsiniz: İstanbul için: 455 13 00, Ankara için: 418 66 62, İzmir için: 361 71 51
Bu küçük hatırlatmamızı yaptıktan sonra kendini cafe de Paris soslu sanan antrikotumuza geçebiliriz.
Dün içimde kar coşkusu sürerken bir yandan da yemek yapmam gerektiği gerçeği ile yüzleştim.
Evde daha önceden alınmış antrikotlar vardı acaba nasıl bir sos yapsam diye google a antrikot sosu diye yazdım ve karşıma ilk çıkan tarif kesmesekerim.blogspot.com adresindeydi
Adına dikkat etmeden tamam ben de bu malzemeler var diye gittim mutfağa, antrikotlarımı ve sosunu hazırladım.
Tarife çok dikkatli bakmadığım için ölçü olarak göz kararını kullandım, tabi ki fazla kaçırdığım şeyler oldu, tadına bakınca anladım ve bir de tabi ki bunun adı sanı neymiş asıl ölçüsünü not edeyim dediğimde ortaya çıktı :)
Sosun adı cafe de Paris diye geçiyor, bu isimde geçen bir sürü sos tarifi var.
Aslında Paris'de gerçekten de bu isimde bir cafe varmış ve o cafeden almış ismini.
Ben bu tariflerin orijinal olduğuna inanmıyorum, tıpkı coca cola'nın sır olan formülü veya KFC'nin coleslaw'ı gibi.
Araştırmalarıma göre Bağdat caddesinde bir kaç mekanın menüsünde, cafe de Paris soslu biftek varmış.
İçinde bir çeşit peynir de olduğundan bahsediyorlar.
Ben dedim ya tarifin orijinalliğine inanmadığım için kendini Cafe de Paris soslu sanan antrikot diyorum, ben biliyorum ama antrikotum kendini bir şey sansın :)
Ben tam tarifi vereceğim size yaptığım fazlalıklardan sonra bahsedeceğim:
Cafe de Paris Soslu Antrikot
Malzemesi:
6 adet antrikot
125 gr. tereyağ
1 adet rendelenmiş soğan
4 diş rendelenmiş sarmısak
1 paket krema
1 talı kaşığı hardal
1/2 tatlı kaşığı ketçap
2 yemek kaşığı ince doğranmış maydanoz
1 tatlı kaşığı kekik
1 çay kaşığı pul biber
1 çay kaşığı köri
1 çay kaşığı kara biber
1 limon suyu ve kabuğunun rendesi
tuz
1 yemek kaşığı tarhun
1 tatlı kaşığı biberiye
1 tatlı kaşığı worchestershire sos
Yapılışı:
Antrikotlar kızgın tavada arkalı önlü bir kaç dakikada pişirilir.
Sos için, tereyağı eritilerek soğan ve sarmısaklar sotelenenir.
Sonra hardalı, ketçapı, maydanozu ilave edin.
Baharatların hepsini ve tuzunu da ilave edip karıştırın.
Üzerine kremayı da ekleyip 2 dakika pişirin.
Altını kapatın ve sıcak olarak etlerin üzerine gezdirip yanında patates kızartmasıyla servis yapın.
- ben iki kişi olduğumuz için sadece 2 adet antrikot kullandım
- soğanı 2 küçük boy, sarmısağı 2 diş kullandım
- ketçabı biraz fazla kaçırdım yanlışlıkla foşşladı :)
- köri yi çok sevdiğim için biraz fazla kattım, ki renginin sarılığı oradan geliyor,
- ayrıca biberiye, tarhun ve worchestershire denen sosu katmadım,
- ayrıca kekiki (çok afedersiniz ama hiç sevmediğimden) yerine nane kattım
- kremam yarım paket kalmıştı olanı kullandım,
- orijinalinde yanında mutlaka patates kızartması ve salata ile sunulurmuş ben Türk versiyonu yanına pilav da koydum
- dedim ya sos cafe de paris falan değil basbayağı cafe de Turkish oldu :)
Sonuç olarak benim için en önemlisi eşimin beğenmesiydi, ki o da çok beğendi. Çok değişik ve çok güzel olmuş dedi. İçinde onun hiç sevmediği benim ise bayıldığım iki lezzet köri ve hardal sosu olmasına rağmen. :)
Antrikot kendini ne sanırsa sansın, önemli olan göze ve damağa hitap etmesidir. Öyle nefis görünüyor ki, tarifi aldım, mutlaka deneyeceğim. Ellerine sağlık canım. Sevgiler...
YanıtlaSil(Yemek Sevdam)
tadını gerçekten merak ettim bak şimdi...ellerine sağlık
YanıtlaSilAfiyet olsun canım sizlere ellerine sağlık..
YanıtlaSilnihayet bir yemek tarifi geldi...bir dolu pasta borekten sonra bu cok iyi oldu kanaatimce..
YanıtlaSilOffff diyorummm bu ne şölendir böyle yaa? Eridim bittim desem yeridir Fatmacımmmm.. Bu sosu ve tarifi az çok bilyorum, heryerde farklı çeşitleri var ama ben ilk cafe de paris soslu bonfilemi Eminönündeki Saray Muhallebicisinde tatmıştım, çook muhteşemdi diyemem ama gayet iyiydi yani. Köri ve hardal hissedilir şekildeydi. Eşim de yemişti ve hatta o benden daha çok beğenmişti.. Ama eminim seninki çok daha güzel olmuştur, elllerin kolların dert görmesin inşallah, afiyet olsun.. :))
YanıtlaSilparis soslu sanan antrikot :) sevdim bunu :) afiyet olsun..
YanıtlaSilELİF çook teşekkür ederim, farklı ve güzel bir tat tavsiye ederim. Yorumunuz için de teşekkürler benim dünyama hoşgeldiniz :)
YanıtlaSilSevgilerimle
SEVECEN eğer köri ve hardal sos seviyorsanız bunu mutlaka seveceksiniz, teşekkür ederim :)
MARİFETANE ELİF HATİCE çok teşekkür ederim sevgilerimle :)
KEBELEK ben de bu postu hazırlarken aynı düşüncelerle hazırladım zaten :)
DİLEKCE ahhh Dilekcem şımartıyorsun beni :)
YanıtlaSilbeni en çok şaşırtan eşimin beğenmesi oldu, köri ve hardalı pek sevmezdi, bunun tadını ilginç ve güzel buldu, tabi bu beni daha çok sevindirdi :)
Teşekkür ederim canım benim, ayaklarımı yerden kestin :)
POMPİŞCE benim dünyama hoşgeldin canım, teşekkür ederim :)
valla iyi güldüm. ama bu sos da uyar bana. :) karnımı acıktırdın işte.
YanıtlaSil:)
bişey sorcam pişirmeye 1-2 dk yetiyomu kafama takıldı da
YanıtlaSilkafama takılan bi durum var 1-2 dk piştiğinden eminmiyiz acaba
YanıtlaSilAntrikot ve bonfile gibi etler, çok kızgın teflon veya döküm tavada her bir tarafı ortalama 1-2 dakika mühürleyerek pişirilir. Eğer az veya orta pişmiş değil de, çok pişmiş seviyorsanız birkaç dakika daha fazla tutabilirsiniz.
Sil