Bu gün evde oturuyorum daha doğrusu saat dolduruyorum dışarıda bi işim var onu halledeceğim.Kafam esti birden yaa dedim nasılsa çıkacağım dışarı ve kadıköye geçecegim oradan barii karşıya geçeyim hem arkadaşıma süpriz yapayım hem de hava almış olurum.Hemen aradım arkadaşımı önce ağzını aradım sonra dayanamadım ve geleceğimi söyledim.Saat 3 gibi işim biter sana gelmem 5i bulur çok fazla kalamam çünki sonrasında dayımla birlikte anneme geçeceğim dedim.Çok sevindi ve bekliyorum dedi.Tahmin ettiğim gibi saat 3te işim bitti 3:20de iskeledeydim bu arada baktım cepten nete otobüs 3:50de birde 4:30da var.İnş. yetişirim 3:50ye diye içimden dua ediyorum.Vapur maalesef buçukta kalktı 10 kala eminönüne geldi.Vapurdayken bi post yazmıştım zaten.
Gerçekten de çok güzel bir hava vardı,ben oldum olası vapurda içeri oturmaktan hoşlanmam illaki dışarı oturacağım üşüsem bile o tertemiz deniz havasını o martıların cıvıltısını ve o rüzgarın tatlı esintisini ruhumda hissetmem lazım yoksa ne anlamı kalır vapurla karşıya geçmemin.
Bir de ben tam deniz ve boğaz aşığıyım daha doğrusu istanbulun desem yeridir.İllaki evim deniz görecek takıntılıyım ama maalesef şimdi oturduğum evim görmüyo büyük bir boşluk benim için.Büyük bir hayal kırıklığı...Ahh ahh evlendiğimdeki ilk evimden çok güzel görünüyordu deniz ve adalar.Tam erenköy ruh ve sinir hastanesinin bahçesine de bakıyordu çam ağaçları evden çimen gibi görünüyordu ve arkada muhteşem deniz ve adalar.Oraya iki koltuk yerleştirmiştim ortasına da sehba cam çok büyükte miss gibi kahvemi içerken dalar giderdim çook uzaklara.Yeni evlenmişim sevdiklerimden uzaktayım azz gözyaşı dökmemiştim yani oradan bakarken.Ahh ahh burnumun direği sızladı şimdi...Nerden aklıma geldiyse...
Konumuza geri döneyim neyse efendim çook güzel bir havada püfür püfür rüzgar eserken eminönüne geldim.Ve otobüs kalktı yada kalkacak ben içimden dualar ediyorum Allahım inş. otobüs gecikir ben de fazla beklemek zorunda kalmam diye.Eee niyetim arkadaşımı sevindirmek ve sılayırahim yapmak olunca duam da kabul oldu.Durağa geldim daha otobüs gelmemişti.4:10 da otobüse kuruldum ve ver elini yenibosna...5 i geçe arkadaşıma attım kendimi.Ben kendimi zaman zaman unutuyorum sanki eski sağlığım yerindeymiş gibi.Dedimya delidir ne yapsa yeridir diye düşünsem taşınsam hayatta tek başıma çıkmazdım onca yola.Ama çook iyi ettim ya çook sevindi arkadaşım hem de çook.
Kapıdan girince sarıldık sonra biraz dinlendim ve benim karnım aç dedim samimiyetimize güvenerek:))
Sonra beraber girdik mutfağa ve makarna suyu koyduk,sonra kahkahalarla eski günleri yad ettik.Canım arkadaşım amerikadan yeni geldiğinde daha evi tam yerleşmemiş bavullar orta da ben de nişanlıyım bir iki aya düğünüm var ona uğramıştım bir daha belki uzun uzun görüşemeyiz diye.Ozaman da makarna haşlamıştık üstelik evde tuz yoktu ve ikimizde gidememiştik bi tuz almaya öyle yemiştik makarnayı tuzsuz:))Güldük şimdiki de çok tuzlu olumuş bide diye:))Bi de salata yaptık Allah ne verdiyse oturduk masaya...O günkü tuzsuz makarnamızın fotosu yok ama bu günkünü ölümsüzleştirdik...
Domates soslu ve bol baharatlı nefis bir makarnaydı.Zaten ben makarnacıyım,hergün yesem hiç bıkmam...Allahtan eşimde çok seviyorda sık sık pişirebiliyorum.Bu gün de iki tabak yedim dolu dolu:))Makarnamızın yanında arkadaşım havuç ve kırmızı biberleri soteledi üzerine yoğurt katacaktı ve ayrı birde göbek salata ya sezar sos katacaktı.Ben de salatanın üzerine sotelenmiş sebzeleri katalım dedim ve öylede yaptık ortaya böyle nefis bir salata çıktı...
Aslında biz çoktan yemeye başlamıştık ama sonra yanlardan düzelttik ve fotosunu çektik.Günümüzü ölümsüzleştirmek için.Fotolar düzgün değil fazla kusura bakmayın ben biraz foto özürlüyümdür de.Çekmeyi de fazla beceremem zaten öyle yanımda makina falan da taşıyamam yanımda olsa bile unuturum:)Allahtan telefonlar varda güzel çeken idare ediyoruz işte.
Biz yemekteyken dayım aradı 7 gibi hazır ol diye tamam dedim.Arkadaşım telaşlandı yaa daha çay içmedik diye ben de hadi çıkar bakim fincanları kahve içelim eski günlerdeki gibi karşılıklı dedim.Vee işte miss gibi neskafemiz ve yanında da yaramaz çikolatalarımız:))
Koyu ve yarım olan benim ben sütlü falan içemem illaki sek olacak...Neden yarım derseniz içtiğimden değil tamamı ağır geldiği için ancak yarım içiyorum fazla dokunmasın diye.
Evvett her güzel şeyin sonu geldiği gibi daha ben kahvemi bitirmeden dayım geldi beni almaya,hemen apar topar kahvemi içtim ve arkadaşıma dostuma sarıldım yeniden hep böyle güzel günlerde buluşma temennisiyle yanından ayrıldım...
Bu gün aslında yenibosnaya geçmişken eski arkadaşlarımdan ve nerdeyse 10 senedir görüşemediğim ve facebook sayesinde yeniden görüşmeye başladığım sizlerinde çok iyi bildiği seniha ya uğrayacaktım.Seniha kim öğrenmek için.buraya. Ama maalesef bende telefonu yoktu bir kaç kişiden de aradıysam da yine telefonuna ulaşamadım.Kapısına kadar gitsem mi diye düşündüm ama müsait değilse belki diye vazgeçtim.Burdan da ona da sesleniyorum Senihaa bi gün de sana böyle süpriz yapabilirim ona göre.Belki kafam yine eserse gelirim yine...
Dedim ya işte delidir ne yapsa yeridir:)))
inş ziyaretin tekrarlanır canım benim.yenibosnaya geldiğinde bana gelmeden gitmek yok yani ok:)
YanıtlaSilbugun dolastırıp durdular beni bizimkiler yoktum zaten kusum..bulamıcaktın bende uzulcektim..
YanıtlaSildusunmen yeter tatlım..cok tesekkur ederim..sende cok ii bak kendine..
bu facebook yorumum:) kopyala yapıstır:))
tatlım haberleselim mutlaka geldiinde kapıdan donmeni istemem..
o makarnada nasıl gorundu bana anlatamam.bugun yedim ama canım cekti:)
can dostum inş. yolum bir gün düşerse uğramadan geçmem ordan.
YanıtlaSilSeniha aklımdasın inş.gelmeden ön e ararım seni...