Pages

29.06.2012

HAYIRLI CUMALAR

İyi kimselerin son sözleri

İbni Münkedir hazretleri ölüm döşeğinde ağlıyordu. Sebebini sordular. “Kasten büyük bir günah işlemedim. Önem vermediğim küçük bir günah, Allah’ın gazabına sebep olduysa diye korktuğum için ağlıyorum” dedi.

Âmir bin Abdülkays da ölürken ağlıyordu. Soranlara, “Boşa geçirdiğim günlerim için ağlıyorum” dedi.

İbni Mübarek hazretlerinin ölürken yoksul hâlini gören azatlı kölesi İbni Abdullah ağlamaya başladı. “Sen ne kadar zengin idin, evinde bir şey kalmamış. Bu hallere mi düşecektin” diye sızlandı. İbni Mübarek hazretleri, “Ağlaman lüzumsuzdur. Ben zengin olarak yaşamak, fakir olarak ölmek için dua ederdim. Allahü teâlâ da duamı kabul buyurdu” dedi.

Salih bin Mismar’a “Ölüyorsun, çoluk çocuğu birine emanet etmeyecek misin?” dediler. O da “Onları âcizlere emanet edemem, Allah’tan utanırım” buyurdu.

Ebu Süleyman Darani, ölürken “Ne mutlu sana ki, affı ve rahmeti bol Allah’a gidiyorsun” dediler. O da, “Evet iğneden ipliğe her şeyin hesabını vermek üzere gidiyorum” dedi.

Sırri Sekati, ölüm döşeğinde kan-ter içinde iken, kendisini yelpaze ile serinletmeye çalışan Cüneyd-i Bağdadi’ye, “Ciğerleri yanan adama yelpazenin ne faydası olur?” buyurdu.

Hikem bin Abdülmelik, baygın yatarken, orada bulunan biri “Ya Rabbi, bu kimse pek iyi bir hayat yaşamadı, fakat cömert idi, ölümü ona kolaylaştır” diye dua ederken Hikem bin Abdülmelik gözlerini açıp dedi ki: Azrail aleyhisselam geldi, “Cömertlerin canını rıfk ile alırım” dedi.

Salih bir zatın hanımı, efendisinin ölmek üzere olduğunu görünce ağlamaya başladı. Hanımına “Niçin ağlıyorsun?” diye sordu. O da, “Senin için” deyince, “Sen kendine ağla, ben 40 yıldır bugün için ağlıyorum” buyurdu. İbrahim Ziyad, “Ölü için sessiz ağlanabilir. Ama en iyisi, kendi akıbetini düşünüp ağlamaktır” buyurdu.

Büyük zatlardan biri, “Eskiden biz gittiğimiz cenazelerde herkes hüngür hüngür ağladığı için cenaze sahibinin kim olduğunu tanıyamaz, taziyede zorluk çekerdik” buyuruyor. Halbuki şimdi mezarlıkta bile gülenler oluyor. Bir gün kendisinin de öleceğini düşünmüyor. Bu gafletin sebebi işlenen günahlar yüzünden kalbin kararmış olmasıdır.

Bir sarhoş öldü. Hanımı cenazeyi yıkayıp defnedecek kimse bulamayınca, iki hamal tutup cenazeyi kabristana getirdi. Orada bir zahid, bir cenazenin namazını kılmaya hazırlanırken, onu görenler de gelip cenazenin namazını kıldılar. Fakat bir zahidin, bir sarhoşun namazını kılmasına hayret ettiler. Zahid dedi ki: “Bu gece rüyamda kabristana gitmemi, orada sahipsiz bir cenazenin namazını kılmamı söylediler. ‘O cenaze affedilmişlerden biri’ dediler.”

Sarhoşun hanımından kocasının iyi yönleri olup olmadığını sordular. O da şöyle anlattı: “Beyim, fâsık idi, içki içerdi. Fakat namazını hiç terk etmedi. Sabah namazını hep cemaatle kılardı. Öksüzlere merhamet eder, onların nafakalarını temin ederdi. İçki içip ayıldığı zaman, “Ya Rabbi benim gibi fâsıkı Cehennemin neresine atacaksın” diyerek ağlar, içkiyi bırakamadığına üzülürdü.” Zahid bunları dinledikten sonra, “Demek affedilmesine bu güzel huyları sebep oldu” buyurdu.

Peygamber efendimizin son sözlerinden biri, Namaza dikkat edinidi. (İbni Mace)

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Her Peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır.)[Gunye]

kaynak: dinimizislam.com

21.06.2012

KOLAY YOĞURT TATLISI


DSC_0003

Yeniden merhaba :)
Bu aralar blogumla çok fazla ilgilenemiyorum, sıcakların gelmesi ile birlikte  bir yaz rehaveti başladı.  Yalnız olmadığımı düşünüyorum bu konuda, kendimi ne kadar zorlasamda bir türlü elim değmiyor.
Bu gün birazda kendimi zorlayarak aldım kucağıma bilgisayarımı.
Ve sizlere çook pratik şipşak bir tatlı tarifiyle geldim. 

Bu tatlıyı yaklaşık 12-13 yıl önce çok sevdiğimiz bir aile dostumuzun kızından öğrenmiştik.
Siz de öyle misiniz  bilmiyorum ama eskiden defterlere yazdığımız tariflere kimden aldıysam onun adıyla yazardım.
Bu tarife ''Özlem ablanın tatlısı'' diye yazmışım :)
Bir ara o kadar çok yapardık ki, abim ve babam çayın yanında mutlaka birşeyler isterlerdi, o zaman bu tatlı kurtarıcımız olurdu.   Tabii ben her zaman olduğu gibi bu tatlıdan da bıkmıştım, hatta içinden birgün yumurta kokusu almam ise bu tatlıdan soğumama sebep olmuştu.
Uzun gerçekten uzun zaman sonra (yaklaşık 7 yıl gibi) geçtiğimiz aylarda yengem yaptığı zaman hatırladım, aa evet böyle bir tatlı yapardık bir zamanlar dedim.
Bir akşam geç saatte haber aldığım misafirlerim için ilk aklıma gelen bu pratik tatlıyı yeniden yapmak oldu. :)
Sonuç yine her zaman ki gibi nefisti, eşim bayıla bayıla yedi, bende üzerinden geçen yıllar sonunda özlediğimi farketmiştim.

DSC_0008

Yoğurt tatlısı (kolay)

MALZEMESİ:

3 yumurta
3 kahve fincanı şeker
3 dolu kaşık yoğurt
4 kahve fincan un
kabartma tozu
vanilya

Şerbeti İçin:

3 su bardağı şeker
3,5 su bardağı su

YAPILIŞI:

Yumurtayla şekeri, şeker eriyene kadar mikserde çırpın.
Yoğurdu ilave edip çırpmaya devam edin.
Elenmiş un, kabartma yozu ve vanılyayı da ekleyip biraz daha çırpın.
Küçük yuvarlak borcamı yağlıyıp üzerine biraz un serpin ve  karışımı boşaltın.
170 derecede pişirin.

Şerbeti için bir kaba şekeri ve suyu alın, şeker içinde eriyene kadar karıştırın.
Tatlı fırından çıkınca şerbeti üzerine gezdirin.
Tatlımız şerbetini çekince üzerine hindistan cevizi veya isteğe göre fıstıkla süsleyip servis yapın.

  • Dikkat! Şerbet kaynatılmayacak :)
  • Kahve fincanı dediğimiz türk kahvesi fincanı
  • Benim gibi yumurta sevmiyorsanız vanilyayı iki adet kullanabilirsiniz.


İşte bu kadar basit ve pratik, ama sonuç çok leziz.
Tatlı krizlerine anında çözüm :)

Şimdi bana müsade, hepinize hayırlı akşamlar diliyorum.
Bir de bu akşam suskunlar gecesi, hadi iyi seyirler :) 

13.06.2012

AKRABA GÜNÜ 09.06.2012

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba :)
En son nergis börekte kalmıştık, sonrasında yoğunluğumdan, siparişlerimin telaşından blogumla ilgilenmeye fırsatım olmadı. 
Şimdi 13 günlük aradan sonra muhteşem bir dönüş yapıyorum :)
Geçtiğimiz hafta sonu akraba günümüz oldu. 

Ev sahibimiz Emine'cim çalıştığı için bu güzel günümüz için bana rica etti: -Fatma'cım sen dışarı sipariş yapıyorsun, bana da yapabilir misin, diye.
Hay hay dedim ve işte sonuç aşağıda gördünüz gibi :)


DSC_0032

Menüyü tamamen bana bıraktı, -ben sana güveniyorum ne yaparsan güzel olacağına eminim. dedi.
Onun verdiği güvenle kendimce bir menü hazırladım, özellikle herşeyin blogda olması ve sürekli yaptığım, elimin alışkın olduğu şeyleri yaptım.

DSC_0020-001

Emine'ciğim yeni evli, her şey maşallah çok güzel, Rabbim bir ömür mutlu etsin onları, ağızlarının tadı hiç bozulmasın, kem gözlerden, nazarlardan korusun saklasın inşallah.

DSC_0033

Menüyü oluştururken portakal ağacından esinlenerek küçük kartlar hazırladım.
Beğendiğim bir kaç şablonu bilgisayarıma indirdim, ama aksilik olacak ya illa, bu sefer office programlarını açamadım bir türlü, sanırım süresi dolmuş :(
Artık text editte elimden geldiğince hazırladım bastım. 

DSC_0027

Krem şantili poğaça  tarifi için tıklayın.

DSC_0021

Terkos böreği tarifi için tıklayın.
Bu böreği  geçtiğimiz yıllarda gittiğim yemek kursunda yapmıştık, orada pek beğenmemiştim, zaten tıkladığınızda fotoğrafdan da anlayacaksınız görüntü vasattı. Daha sonra kime yapsam çok beğendiler.
Özellikle fırından çıkarıp sıcacık masaya getirip servis yapın işte o zaman tadından yenmiyor. :)

DSC_0026

Blogda tık rekorları kıran fellah köftesi :)
Rekor derken gerçekten çok ciddiyim ayda neredeyse 5.000 tıkla aylardır en çok okunan postum :)
Hele fellah köftesi yazarak bloguma gelenleri hiç saymıyorum bile, 10 kişiden 6'sı fellah köftesi yazarak geliyor.  
Bu kadar popüler bir lezzeti bu güne yapmak istedim :)

DSC_0023

Pasta görünümlü patates salatası  Oktay Ustanın muhteşem salatası,
Blogda daha önce yapıp yayınlamıştım, bir ara sıklıkla yapıyordum, uzun bir zamandır yapmamıştım, şık görünümü sebebiyle yine salata olarak bu salatayı dahil ettim.
Yalnız maalesef üzeri için ayırdığım havuç ve bezelyeleri evde unutunca, servis esnasında baharatlarla küçük dokunuşlar yaptım.


DSC_0034

Bu lezzet ise ıspanaklı salata, Emine'nin ablası Nahide ablanın ellerine sağlık, çok lezzetli ve sağlıklıydı.
Tarifini aldım en kısa zamanda yapıp yayınlayacağım sizlere.

DSC_0029

Bu kurabiye bizimle özdeşleşmiş bir kurabiye.
Böyle tadı hafif bisküvi gibi leziz mi leziz.
Tarifi için Kar yağdı kurabiye ye tıklayabilirsiniz.

DSC_0037


Ve muhteşem bir lezzet, en sevdiğim cheesecake :)
Brownili Cheesecake benim en sevdiğim cheesecake oluyor, bayılıyorum starbucks da bayılarak yerdim.
Sonra pasta kursumuzda tarifini öğrenince havalara zıpladım resmen.
O gün bu gündür yapıyorum, çok severek ve bayılarak tüketiyoruz :)
Yukarıda linkte üzerine çikolata sosu dökmeyi unutmuştum, bu sefer unutmadım.

Ben bu davette aslında kendi sevdiğim lezzetleri hazırladım diyebilirim. :)
Neyse ki herkes çok beğendi.

Aynı gün teslim edilecek bir de doğum günü pastam vardı, çok yorulmuştum her ikisi üst üste gelince.
Ama tebrikler, beğeniler gelince bütün yorgunluklarım bir anda geçti gitti.
Ben de çok mutlu oldum.
Tabi bu arada bu kadar koşturmayı, övgüyü, küçük bir kazayla atlattım.
İki parmağımı birden kestim, çok şükür ki dikiş atmayı gerektirecek kadar büyük değildi.
Rabbim beterlerinden daha büyüklerinden korusun inşallah.

İşte böyle sevgili arkadaşlar;

Resmi olarak blogumda tescillemiş oldum sipariş olarak yaptığım lezzetleri.
Darısı diğerlerinin başına inşallah.

Arayı fazla açmayacağımı umarak, sağlıcakla kalın diyorum. :)
Allahü tealaya emanet olun. 

1.06.2012

ÇOK BASİT ve ŞIK BİR BÖREK 2: NERGİS BÖREK

Dün akşam bu postu yazmaya başladım, sıra fotoğraf yüklemeye gelince maalesef tıkandım kaldım.
Maalesef bloggerdaki fotoğraf kotamı doldurmuşum, sizlerden ne yapayım ne önerirsiniz diye yardım istedim.
Sonunda zaten var olan yahoo hesabımla aftif olarak hiç kullanmadığım flickr'ı kullanmaya karar verdim.
Sağolsun twitterda arkadaşlar (Lezize/ İrem) in yardımlarıyla bloguma fotoğrafları yükleyebildim ve işte karşınızdayım :)

Daha önce  burada pasta kursumuzda yaptığımız pileli börek tarifi vermiştim, basit ve şık börek diye.
Tarifi önce nette araştırmış ve hiç bir yerde bulamamıştım.
Ben yayınladıktan sonra ise deyim yerindeyse patlayıp gitmişti.
Şimdi bakıyorum ismmini değiştirip neredeyse yapmayan kalmadı, ama tarif ve şekil sahibi Filiz Enginler hocamızın adı sanı geçmediği gibi benim blogumunda ismi, cismi, linki geçmiyor.
Sadece Olcay ablam blogunda bahsetmişti (sofraörtüsü.com) ve yemeksevdam (Elif)  arkadaşımız bahsettiler. 
Ben kendimi biliyorum, herkes de beni biliyor zaten, fazla söze gerek de yok. 

Şimdi size en az pileli börek kadar şık ve basit bir börek tarifi daha veriyorum.
Biz pasta kursumuzda yaptık, yine tarif ve şekil Filiz hocamıza aittir.
Böreğimizin ismini ise kursumuzdan bir arkadaşımızın (su perisi) önerisi üzerine nergis börek dedik :)


NERGİS BÖREK 


Malzemesi:

yufka
1 ölçü su
1 ölçü sıvıyağ


İç malzemesi:

dileğiniz malzeme olabilir,
peynirli, pırasalı, patatesli, kıymalı

DSC_0058

Bir yufkayı dörde bölelim ve bir parçasına sıvıyağ-su karışımını sürelim.

DSC_0068

Şekilde görüldüğü gibi yufkayı tam ortalayarak, kenarlarlarından pile yaparak ortaya getirelim.

DSC_0071

Ortaya getirilmiş hali, daha sonra uzun kalan tarafları da pile yaparak ortaya toplayalım.

DSC_0073

Ortada buluşmış pilelerimiz

DSC_0074

Tam ortasına iç harcımızı koyalım.

DSC_0063

Ve karşılıklı olarak kapatalım.

DSC_0066

Artan su ve sıvıyağ karışımına dilerseniz 1 yumurta kırarak böreğin üzerine sürüp, üzerleri kızarana tek fırınlayalım.

Nergis börek

Afiyet olsun :)