Pages

31.07.2011

DAYIMLARLA KAHVALTI ve BABAMA DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZİ GÖMLEK PASTA

Çok geç kaldım yazmak için biliyorum ama içimden hiç yazmak gelmedi.
Hala da gelmiyor ama zorladım kendimi bu gün, Ramazan-ı şeriften önce bu postu yayınlamak için.

Biraz kırgınlığım var bloguma aslında. Belki farketmişsinizdir ya da farketmemişsinizdir bilemiyorum ama bizim için çok önemli olan çekilişimizden beri kırgınım bloguma.
O kadar emek verip bir heves hazırlıyorsunuz blogunuzu ama gelen giden yok, sanki boşa yazıyor boşa kürek çekiyormuşsunuz gibi bir izlenime kapıldım.
Şunu da öğrendim ki sessiz takipçilerimin sayısı bir hayli fazla. Bir çoğunu tanımıyorum ama blogumu takip ettiklerini duyuyorum.Geçen hafta annemlerle boğaz turu yaptık, (onu da inşallah yazmak canım isterse bir başka postta yazarım) orada yengemin yeğeni sevgili Didar -Fatma abla sen olduğunu bilmeden takip eden çok kimse var aslında, ben söylüyorum o bizim fatma abla diye.dedi.Sonra yine yengemin arkadaşlarından takip eden hatta verdiğim tarifleri yapan ve beğenenler varmış.Bunları duyduğumda hoşuma gidiyor yazma isteği geliyor ama sonra yine o şevkim kayboluyor.Bir ses bekliyorum, olmayınca da bütün istek kaçıyor işte. 
Ben biraz farklı bir yapıya sahibim, yaptığım bir şeyin beğenilmesi benim bir sonrakini daha bir şevkle ve istekle yapmama sebep oluyor.Belki yetiştiğim ortamında bunda çok etkisi  vardır.
Mesela ben 12 yaşında girdim mutfağa, ilk yaptığım bir kurabiyeydi anneme sürpriz yapmıştım.Tarifi yanlış okumuş ve sadece 1 çay kaşığından biraz fazla yağ ile kurabiye hamuru yapmıştım. Sıcakken fena değildi tadı, annem çok sevinmiş ve beni tebrik etmişti,sonra her yaptığım yemekte, pasta börekte hep beni takdir etmiş ve aferin demişti.Gerek babam gerek abim beğenmeseler bile hep güzel sözler söylemişlerdi.Ben her defasında daha bir istek ve azimle mutfağa girdim hala da öyleyim.Eğer o zamanlar benim moralimi bozsalardı şimdi bu kadar severek mutfağa girmezdim. Yine okulda da en başarılı öğrenci olmalıydım ki öyleydim de zaten, düşük bir not alsam tahammülüm yoktu, oturur ağlardım,hatta bir sınav sonrasında çok kızmış ve kalemimi kırmıştım herkes şok olmuştu, kendime yakıştıramamıştım düşük bir not almayı.
Sonra yine ben çocukken kalabalık bir yere oturmaya gidilince kalkarken erkekler bile evin hanımına teşekkür eder ellerinize sağlık derlerdi. O zaman o ablaların yüzüne tüm yorgunluklarına rağmen bir neşe gelirdi çok memnun olurlardı bu duruma.Ben işte böyle her şeye beğenilmese bile karşısındakinin gönlünü kırmamak için teşekkür edilen bir ortamda büyüdüm.
Her neyse yaa ben böyle düşünüyorum diye herkeste böyle düşünecek diye birşey yok.
Çok uzun yazmışım afedersiniz içimi boşaltmak istedim...

Gelelim kahvaltımıza...
1 temmuz babamın doğum günüydü.Hafta içine denk geldiği için gününde değilde pazar günü 3 temmuzda kutladık. Yani aslında babama sürpriz yaptım.Şöyle ki:
Uzun zamandır dayımları kahvaltıya almak istiyordum, hem babamın doğum gününü kutlamak hem de Bursa'dan gelmiş kuzenimle hasret gidermek için 3 temmuzda kahvaltıya davet ettim.Babam için uzun süredir yapmak istediğim şeker hamurundan gömlek pasta yaptım.
Pazar sabahı çok erken kalkıp masamızı hazırladım...

Masa örtümü ve runneri bir süre önce English Home dan çok beğenerek  almıştım.


Kahvaltımızda neler vardı şöyle bir sayacak olursak;

peynir çeşitleri
zeytin çeşitleri
reçel çeşitleri
domates, salatalık
domates sosunda biber kızartması(sadece 1-2 yemek kaşığı z.yağ ile)
közlenmiş kırmızı biber
kolay su böreği 
vardı.

Su böreğinin fotografı yok çünki herkes masaya oturduktan sonra fırından çıkarıp sıcak servis yaptım, aklıma gelmedi o  anda fotosunu çekmek.
Peynir tabağında boş görünen kısıma hellim peyniri kızartıp koydum, onu da sıcak olması için herkes geldikten sonra kızarttım. 

Kahvaltıdan sonra dileyene Türk kahvesi dileyene nescafe eşliğinde pastamızı getirdim.


Babacığımın pastası ve benim de şeker hamurlu ilk pastam.
Pandispanyasını yine sevgili Müge'nin pandispanya dosyasından yararlanarak yaptım.
Tek kelimeyle enfes oldu.


babacığım çok şaşırdı ve bir o kadar da sevindi, dayımda yanında tezahürat yaptı gördüğünüz gibi :)


Burada da dayım torunu Mücahid sırtında,babam ve kuzenim Murat, fotoyu kırptım yan tarafda annem vardı :)



 İşte böyle tam 4 hafta önce çok keyifli bir haftasonu geçirdik , bu güzel günü yazmazsam babama haksızlık etmiş olurdum...
Babacığım Allahü teala sana hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin, başımızdan eksik etmesin...Seni çooook seviyorum babam Allaha emanet ol...
Ve tabii ki tüm babalarda...








15.07.2011

BERAT GECESİNİN ÖNEMİ

Sual: Berat gecesi ne zamandır, önemi nedir?
CEVAP
Berat gecesi, Şaban ayının 15. gecesidir. Tefsirlerde Kur’an-ı kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3]

Her sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi.

Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Şaban öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gafildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.) [Nesai]

Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler.) [Nesai, Beyheki, A, Münziri]

(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.)
 [İbni Mace]

(Şaban ayının 15. gecesi, rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan mağfiret olunmaz.)
 [Beyheki]

(Berat gecesini ganimet, fırsat biliniz. Çünkü belli bir gecedir. Kadir gecesi çok büyük ise de, hangi gece olduğu belli değildir. Berat gecesinde çok ibadet ediniz. Yoksa kıyamette pişman olursunuz.)
 [S. Ebediyye]

(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.) [Tirmizi]

(Şaban ayında üç gün oruç tutana, Hak teâlâ, Cennette bir yer hazırlar.) [Ey oğul ilmihali]

(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez. Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.)[İ.Asakir]

(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim.” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.)[İbni Mace]

(Cebrail aleyhisselam gelip, “Kalk, namaz kıl ve dua et! Bu gece Şaban ayının 15. gecesidir” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşahin, içkici, faizci ve zaniyi affetmez.) [Taberani] (Müşahin, bid’at ehli demektir.)

(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.) [İsfehani]

(Allahü teâlâ Berat gecesinde, kâfirler hariç, müminleri mağfiret eder. Kindarları da, bu huylarını bırakıncaya kadar mağfiret etmez.)
 [Taberani, Beyheki]

(Allahü teâlâ, Şabanın 15. gecesinde müşrik ve müşahin hariç herkesi affeder.) 
[İbni Mace]

(Allahü teâlâ, Şabanın yarısının 
[Berat] gecesinde, dünya semasına tecelli eder. Benikelb kabîlesinin koyunlarının kıllarından daha çok kimsenin günahlarını affeder.) [İbni Mace, Tirmizi]

(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.)
 [Deylemi]

(Allahü teâlâ, Şaban ayının 15. gecesinde rahmetiyle tecelli ederek kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç herkesi affeder.) 
[İbni Mace]

(Allahü teâlâ şu dört geceyi hayırla süsler: Kurban Ramazan bayramı gecesi, Arefe gecesi Şabanın yarısının [Berat] gecesi ki, onda eceller, rızıklar yazılır.) [Deylemi]

(Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.)
 [Beyheki]

İçki içmek, cimrilik, kin gütmek gibi günahları işleyen kâfir olmaz. İmanı düzgünse, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer. Sevabları günahlarından daha çok gelirse, Cehenneme girmeden de Cennete gider.

Âişe validemiz buyuruyor ki: Resulullahın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şaban ayının tamamını oruçla geçirirdi. (Buhari)

Bu geceyi ganimet bilmeli, tevbe istiğfar etmeli, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, bilhassa ilim öğrenmelidir. En kıymetli ilim, doğru yazılan ilmihal bilgileridir.

Peygamber efendimiz Berat gecesinde, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve şakiyyen) duasını çok okurdu.

Hazret-i Âişe validemiz, (Ya Resulallah, Allahü teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu halde, neden Berat gecesinde çok ibadet ettin?) diye sordu. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Şükredici kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.) [Gunye]

Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.

Hasan-ı Basri hazretleri, Şabanın 15. günü, sanki mezardan çıkmış gibi, yüzü çok solgun görülürdü. Bu üzüntünün sebebini sorduklarında buyurdu ki:
(İlm-i yakîn ile biliyorum ki, günahım vardır. Günahım affedilmezse, sevaplarım da kabul edilmezse, hâlim nice olur diye korkumdan benzim sararıyor.)

Sual: Şabanın 14. mü, 15. günü mü oruç tutulur?
CEVAPOnbeşinci günü tutulur.
Bünyesi zayıf olanın, Şabanın 15 inden sonra oruç tutmayıp, farz olan Ramazan-ı şerif orucuna hazırlanması iyi olur. Sağlığı yerinde olan ise, Şaban ayının çoğunu, hatta tamamını oruçlu geçirebilir.

Berat gecesinde
Sual:
 Berat gecesinde, kaderimiz tekrar mı yazılıyor?
CEVAPHayır. Kader, ezelde Levh-i mahfuzda yazılmıştır. Sonradan bir şey yazılmaz. Yani, Levh-i mahfuzda olacak değişiklikler ve ömürlerin artması ve kısalması da, ezelde yazılmıştır. Allahü teâlânın ezeldeki ilmi nasılsa, Levh-i mahfuzdaki değişiklikler, ona uygun olur. (Tefsir-i Hazin)

Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce her şeyi takdir etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, Berat gecesinde meleklere bildirir. (S. Ebediyye)
Sual: Berat gecesinde vefat edecekler, dünyaya gelecekler ve amelleri yazılırmış. Bu gece insanın alın yazısı mı değişir? Yani bu gece ettiğimiz dualar yüzünden alın yazımız değişebiliyor mu?
CEVAP
Alın yazısı iki türlüdür:
Birisi dua ile, sadaka vermekle, iyilik etmekle değişir. Birisi ise asla değişmez. Mesela evlenmemiz, iş sahibi olmamız ya değişen kısımdandır veya değişmeyen. Biz bilemeyiz. Onun için dua ederiz, iyilik ederiz, değişen kısımdan ise o değişir. Mesela birisine bir bela geleceği alın yazısında var ise, yine alın yazısında bu kimse dua edecek o beladan kurtulacak diye yazılır. Biz de dua ederiz o belayı önlemiş oluruz. Berat gecesinde yazılacak olanlar da yine ezelde bildirilmiş olanlardır. Ömrün uzaması kısalması da böyledir. Şu iyiliği yapacak ve ömrü uzayacak yahut şu kötülüğü yapacak ve ömrü kısalacak diye yazılıdır. Demek ki hep iyilik yapmaya çalışmalıyız. Yaptığımız şeyler alın yazımızdır.

kaynak: dinimizislam.com

7.07.2011

ÜSTÜMDE BİR YAZ REHAVETİ...

Bu aralar üstümde bir tembellik var, bloga yeni post eklemek bile canım istemiyor.
Oysa yayınlanmayı bekleyen tarifler, geçtiğimiz hafta ve bu hafta verdiğim davetler, izlediğimiz filmler  bla bla...
Ama yazmak içimden gelmiyor bir türlü şu tembelliğimi üzerimden bir atsam dolu dolu geleceğim...
Bakıyorum da sadece ben değilim böyle rehavete giren, takip ettiğim birçok arkadaşdan da ses çıkmıyor.
Bir kısmı tatilde sanırım diğer kısmıyla da herhalde aynı yaz rehavetini paylaştığımızdan ötürü yazamıyoruz.
Şimdi cumburlop havuza atlamak sonra da şöyle güzelce şezlongo uzanıp bol bol kitap okumak vardı hey gidi...
2 yıl oldu eşimle beraber tatile çıkamadık, en son 2009 da Bera Alanya'da muhteşem bir tatil yapmıştık, iyi ki de yapmışız o zaman o tatil son oldu...
Ben geçen yıl 2 kez annemlerle tatile çıktım eşimi bırakıp, iyi ki de gitmişim diyorum bu sene ise İstanbul'u bekliyoruz...
Bu da haliyle rehavete sebep oluyor.
Hadi bana müsade, daha fazla saçmalamadan ( çünki kalemin ucu kaçıp birşeylere sebep olmadan )kısa keseyim,  ne zaman kendime gelip yazarım bilmiyorum, umarım fazla uzun sürmez...

3.07.2011

ÇİKOLATALI CRUNCHLI PASTA


Geçtiğimiz hafta burada bahsettiğim misafirlerime yaptığım pasta çok beğenildi.
Aslında çikolatalı bir pasta yapacaktım ama tam olarak nasıl olacağına karar verememiştim...
Önce pandispanyayı yaptım, sonra düşünüyorum ara kremasını nasıl yapsam, üstünü  nasıl süslesem falan diye.Sonra birden kafamda şimşekler çaktı eşimin stoklarındaki crunchlar aklıma geldi.
Bir denemekten ne çıkar, belki hem farklı bir tat yakalamış olurum diye düşündüm.
Sonuç gerçekten de inanılmaz oldu.O kadar lezzetli oldu ki inanamadım bunu gerçekten de ben mi yaptım diye.
Başta içi dışı çikolatalı olunca herkes biraz çekimserdi hani fazla çikolata iç bayar diye. Ama tadına bakınca hiç de öyle olmadı. Parmaklarımızı yedik desek yalan olmaz :)


( Fotograflar biraz amatörce aslında amatöründe amatörü, foto konusunda çok beceriksizim :(  )


Üst ebru gürüntüsü ise yine birden bire oldu.
Soğuk pastanın üzerine sıcak çikolatayı dökünce birden alttaki çikolata eridi düzeltmeye çalışırken birbirlerine karıştı ben de bunu değerlendirdim :) kenarlardan akıttım.

Şimdi geçelim pastamızın tarifine.

Pandispanyayı sevgili Müge'nin pandispanya dosyasından yararlanarak yaptım.

Bldiğiniz gibi pastacılıkta herşey gramla ölçülüyor, Müge hem kahve fincanı ölçüsü, hem de gram ölçüsü vermişti.İyi ki ölçerek yapmışım,kahve fincanım küçük geldi.
Bence siz de mutlaka hassas ölçüm yaparak kullanın pandispanyalarda bir gram bile çok önemli.Eksik yada fazla olabilir dikkat etmek gerek.


MALZEMESİ:

(24 cm.lik kalıp için)

4 adet iri yumurta 
4 Türk kahve fincanı şeker  (320 gr.)
3 Türk kahve fincanı un  (150 gr.)
1 Türk kahve fincanı yoğurt  (100 gr.)
2 yemek kaşığı  kakao  (50 gr.)
2 yemek kaşığı sıvıyağ
3 yemek kaşığı kaynar su
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

ARA KREMASI:

1 paket kakaolu krem şanti 
1,5 paket nestle crunch original (45 gr.lık paket)

ÜZERİNE:

Bitter çikolata
2-3 kaşık süt 

YAPILIŞI:

Önce yumurta akları ve sarılarını ayrı ayrı kaplara alın.
Şekerin yarısını beyazlara ilave edip en az 5-6 dakika mikserle krema kıvamına gelene dek çırpalım.
Yumurta sarılarına kalan şekeri ve kaynar suyu ilave edip mayonez kıvamına gelene dek en az 5-6 dakika çırpalım.
Çırpılmış yumurta sarılarına sıvıyağı da ekleyip biraz daha çırpalım.
Yumurta aklarını da sarılara ilave edelim.
Unu, kabartma tozunu, vanilyayı ve kakaoyu iki kez eleyerek yumurta karışımlarına ekleyelim.
Tahta bir kaşık veya spatulayla alttan üste hafifçe karıştıralım.
24 cm.lik pasta çemberinin altına yağlı kağıt serip pandispanyamızı kalıba boşaltalım.
Önceden ısıtılmış 180 ısılı fırında pişirelim.( ortalama 45-50 dakika da pişiyor, bazı fırınlarda 1 saatide bulabilir )

1 paket krem şantiyi 1,5 bardak süt ile çırpalım, içine 1,5 paket nestle crunchı rendeleyip karıştıralım.

Ilıyan keki  üç parçaya ayıralım.
Pasta çemberine alt tabanı yerleştirelim.
Alt tabanına şekerli neskafe sürelim( fazla sürmeyin zaten kekin yapısı sünger gibi oluyor)
Kremanın bir kısmını  düzgünce yayalım.
Diğer parçayı üstüne oturtalım yine çok az ıslatalım, kremadan yayalım.
Son katı  çok az ıslatıp üzerine kapatalım. 
Çemberden çıkarıp her tarafını kalan kremayla sıvayalım.

Bitter çikolataları bir kaba alıp benmari usulü eritelim içine 2-3 yemek kaşığı süt ilave edip inceltelim.

Pastanın üzerine ortasından başlayarak yavaşça dökelim, kenarlara akmasını sağlayalım.
Bir gece buzdolabında bekletip servis yapalım.



  • yumurtaları keskinoğlu L boy kullandım
  •  pandispanyayı sabah yaptım, akşam kremasını hazırladım, bir gece dinlendirdim.
  • pandispanyayı bir gün önceden yapıp dinlendirirseniz ve daha sonra da kremayla bir gece bekletirseniz daha lezzetli oluyor, hem pandispanya dinlenmiş hem de kremalar birbirine özdeşleşmiş olur
  • cruchı 45 gr.lık  paketten bir adet + yarım paket kullandım, tupperware peynir değirmeninde rendeledim çok pratik oldu
  • krem şanti evde sade varmış, ben de içine 1 dolu yemek kaşığı kakao ilave ettim
  • kat aralarına dilerseniz dondurulmuş vişne kullanabilirsiniz ben evde yoktu kullanamadım
  • şu an aklıma gelenler ayrıntılar, püf noktalar bunlar :))
Vakit geç oldu benim sabah çoook erken kalkıp kahvaltıya gelen misafirlerime hazırlık yapmam lazım dönüp yazdıklarımı gözden geçiremeyeceğim :)unuttuğum bir şey varsa sonra eklerim, kafanıza takılan bir nokta varsa onu da sorabilirsiniz.

Şimdi bana müsade, hepinize iyi geceler, sevgilerimle...