Pages

28.02.2011

ABİME...



Kardeş demek hayat demektir... 
Kimi zaman aldığın nefeste diyebilmek... 
kimi zaman üzüldüğün anda karşında bulabilmek... 
Hiçbir zaman sevgili kardeş gibi olamaz... 
kardeşin aşkı sevgiliden çoktur... 
Sevgili terk eder, kardeş yanında baki kalır... 
Sevgili emreder, kardeş teselli eder... 
Kardeş sevgiliden çok sever... 
Bilir misin bizde kardeşlik nedir... 
Nefesin kesilirse, al benim canımı kullan ... 
senindir... .
Yolun sonu uçurumsa eğer... 
geri dön... 
İlk adım benimdir...







Facebookta bu gün paylaşımlar arasında çok beğendim ve burada paylaşmak istedim...
Kim yazmışsa çok güzel yazmış...

YEMEK KURSUNDA BU HAFTA: ŞEHRİYELİ SÜTLÜCE ÇORBASI

Sonunda bu hafta yemek kursuna gidebildim, dile kolay bir ay olmuş ara vereli.
Okullarla birlikte bize de tatil oldu, ancak son haftamızda Ferahnaz hocamız rahatsızlanınca mecburen erken tatile girdik. Geçtiğimiz hafta ben yemek kursuna gitme hayalleri kurarken, eşim geceyarısı ameliyat olacağını söylemişti,ben girdiğim şok ve panikle arkadaşlarıma gelemeyeceğimi haber vermeyi bile unutmuştum.
Bu hafta çok şükür bir aksilik falan çıkmadı,ben de rahatlıkla kursuma gidebildim :)
Bu hafta kursta neler yaptık bir hatırlayalım:


  1. ŞEHRİYELİ SÜTLÜCE ÇORBASI
  2. NOHUT PÜRELİ KEBAP
  3. FIRIN MAKARNA
  4. ALMAN PASTASI
  5. ISPANAKLI PEYNİRLİ RULO
  6. ŞEKERPARE
Tariflerimize her zamanki gibi çorbadan başlıyoruz. Hazır mısınız ? :))


Bu çorbayı ben biraz farklı şekilde yapıyordum.
Bloga eklediğimi düşünmüştüm ama eklememişim oysa ki taaa ramazanı şerifte çekmiştim fotoğrafını neyse artık en kısa zamanda onu da koyarım.

MALZEMESİ:

1 su bardağı arpa şehriye
biraz sıvıyağ
1 kuru soğan
1 havuç
2 diş sarmısak
tuz,karabiber
1 su bardağı yoğurt
yarım limon suyu
1 yemek kaşığı un
1 yumurta sarısı

üzerine:

sıvıyağ,pulbiber,nane

YAPILIŞI:

Rende soğan,havuç ve sarmısak sıvıyağda kavrulur.
Şehriyeler de eklenip biraz daha kavrulur.
Varsa tavuk suyu ilave edilip şehriyeler yumuşayana dek pişirilir.
Yoğurt,yumurta sarısı, un ve limon suyu bir kasede çırpılır, ılıştırılıp çorbaya eklenir.
3-4 dakika daha pişirilir.
Tuz ve karabiberi eklenerek altı kapatılır.
Yağda kızdırılan pulbiber ve nane üzerine gezdirilerek servis yapılır.



27.02.2011

EN SEVGİLİNİN DOĞUMUNU BİZ BÖYLE GÜZEL KUTLADIK 2...

Bu ay çok kıymetli bir ay.Peygamber efendimizin ( sallallahü aleyhi vesselam ) doğduğu mübarek ay. (Reb'iul-evvel ayı )
Bizim kutlamalarımız bitmedi hala. Başlıkta 2 yazıyor ama bu bizim 3. ci kutlamamız.
İlk ve ikinci kutlamamızı, burada yazmıştım.
Bu kutlamamız da yine türkmenler de oldu.
İlkini komşularla ikincisi ise arkadaşlarla yapıldı.
Eskiden atalarından da hep öyle görürlermiş, bu ayı hiç boş geçirmez sürekli mevlidi şerifler okuturlarmış.
Ataları şöyle anlatmışlar : (Meryem teyzenin dedesi halife Kızılayak )
Bir gece adamın biri rüyasında vefat etmiş sorgu suali geçmiş cennete doğru gidecek,bir bakmış ki herkes yüksek yerdeki çok güzel ihtişamlı bir köşke doğru gidiyor,o da takılmış peşlerine o tarafa doğru yürümeye başlamış.Melekler gelmiş yanına sen nereye gidiyorsun demişler, o da; herkes o köşke gidiyor bende gideyim dedim,demiş. O zaman melekler de; onlar peygamberimizin doğumunu kutlayanlar sen hiç kutladın mı ki onlarla birlikte gidiyorsun demişler...


Çok şükür biz de  onların sayesinde bereketlenmiş olduk bu sene....


Hem peygamber efendimizin sevdiği şeyler, hem de onların yöresel yemekleri vardı ikramlarda...

Daha önce türkmen pilavının tarifini vermiştm.
Bu sefer de mantılarını görüntüledim...


Mantılar üst üste tencerede buharda pişiyor...


mantılar iri iri, içlerine satır kıyması konuluyormuş.


ve servis...


Rabbim bizleri dünyada ve ahirette sevdiği iyi salih kullarından ayırmasın...

25.02.2011

KISIR ( URFA USULÜ)



Geçtiğimiz haftalarda apartman günümüz alt komşumdaydı.
Ben daha taşınmadan çok önce apartmanda oturmuş eski komşu Feyza kendi memleketlerinin özel baharatları ile bu güzel ve leziz kısırı yapmış sağolsun.
Hafif acılıydı ama öyle bir yedik ki.
Daha önce ablamda sitesinde yayınlamıştı bu kısırı,o gün bende fotografını çektim ve bir kısır canavarı olarak sizlerlede paylaşmak istedim.Aslında bir nevi etsiz çiğköfte bile denebilir.

MALZEMESİ:

6 – 7 küçük çay bardağı ince bulgur
1 tane büyük kuru soğan
1 kase ıslatılmış Urfa pulbiberi – biberi yumuşatmak için ıslatılıyor.
2 -3 yemek kaşığı domates salçası
2 yemek kaşığı biber salçası
maydanoz
yeşil soğan
nar ekşisi
zeytin yağı
7 çeşit baharat – Şanlıurfa yöresine ait bir baharat çeşidi
tuz


YAPILIŞI:

Bulguru sıcak suyla ıslatın.
Kolayca tüm malzemeyi yoğurabileceğiniz bir tepsi seçin. İnce kesilmiş kuru soğanı, bulguru, salçaları ve baharatları ekleyerek biraz da sıcak su ilavesiyle yoğurun.
Yoğurma işleminin çok uzun olmasına gerek yok, sadece tüm malzeme iyice karışmış olsun yeterli.

Yoğurma işleminden sonra ince kesilmis maydanoz ve yeşil soğanları da ekleyin, sos malzemesini de katıp karıştırın, tazecik kıvırcık yapraklarıyla servis yapın.



  • Bu kısıra farklı lezzeti veren yedi çeşit baharat.

24.02.2011

MANGO PANÇO

Mango nun kış sezonunda bir panço beğenmiştim aslında hırkada denebilir.
Annemde kaldığım günlerde birlikte çok yakınlarındaki torium avmye gitmiştik.
Oradaki mangoda epey indirilmiş fiyatıyla görünce başta alıp almamakta kararsız kaldım.
Annem istersen öreyim dedi,biraz inceledi.Ama kış bitmeden yetiştiremem elimde işlerim var deyince ben de ama ben bu sene giymek istiyorum diyerek almaya karar verdim. Fiyatı çok uygundu yanlış hatırlamıyorsam 30 tl içindeydi.Yaklaşık 80 tl lerden düşmüş...Bir süredir yayınlayayım diyordum belki böyle bir şey örmek isteyen olabilir.Özellikle elbiselerin üzerinde çok şık duruyor.
Yapımı çok basit örgü bilenler pekala yapabilir.



bu giydiğinizdeki hali yanlardan düğmeler ilikleniyor.
üzerinizde dökümlü duruyor


bu da açılmış hali


yaklaşık olarak 50 cm den sonra ikiye ayrılıyor


 ikiye ayrılmış uzunluklar ortalama 120cm örülüyor
toplam uzunluk 170 cm.


fotografın üzerine tıklayıp büyütüp modeli çıkarabilirsiniz


sağ ve sol başlardaki aynı örneklerin arasındaki saç örgüleri 11 tane
(standart beden)


Elimden geldiğince fotograflamaya çalıştım.
Umarım bir fikir edinebilirsiniz.





23.02.2011

MEVLİD KANDİLİ ETKİNLİĞİ HEDİYELERİM GELDİ

Sevgili blogger arkadaşımız  tesettür aşktır blogunda çok güzel bir etkinlik yapmıştı.
Mevlid kandili hediyeleşme etkinliği.Ben de katılmıştım bu etkinliğe.
Bana çıkan arkadaşımıza hediyesini göndermiştim.
O hafta biraz yoğunluğum vardı cuma günü hastanedeyken bir mesaj aldım.
Kendi ciciliği bloguna yansımış sevgili cicici den geliyordu, evde bulunmadığımdan kargo şubeye dönmüş benim almam gerekiyormuş diye haber verdi.
Ve sürekli takip etti sağolsun.
Hastanede olmamızın ve ptt nin haftasonları çalışmaması sebebiyle ancak dün sabah gidip alabildim kargomu.
Eve gelip heyecanla açtım ve içinden çıkan cicileri görünce çok mutlu oldum :)


Sağolsun cicim hepsini tek tek paketlemiş.
Bu arada ışık nedeniyle parmaklarım ve makinem yansımış hediye paketine :)

Büyük merak ve heyecanla paketleri açtım ve süprizzz...
Beğenmek ne kelime resmen bayıldım...


Tam bana göre hediyeler göndermiş...
Özellikle tuzluk-biberlikler çok hoşuma gitti.
Ağzı kapanacak şık görünümlü reçellik almak istiyordum ve bunlarda çok iyi oldu.
Komşuma gösterdim hemen sulandı hediyelerime :)

Ben mutfak aksesuarlarını ve her türlü mutfak eşyalarını çok seviyorum.
Bu konuda annem kızıyor kızım  artık birşey alma dolaplarına sığamıyorsun diye :)
Gerçekten artık mutfağa sığamaz oldum salonun dolaplarına taştım :)
Ama hala gözüm düşüyor hep mutfak aksesur mağazalarına.


Sonuç olarak tesettür aşktır blogunun güzel sahibesi arkadaşımıza böyle bir etkinlikte bizleri buluşturduğu için çok teşekkür ederim.
Tam zevkime göre ve kendisi gibi cicileri gönderen  her anında takip edip beni çok mutlu eden sevgili cemile arkadaşıma  çook teşekkür ederim.

Bu sayede güzel bir dost kazanmış oldum...

ONLİNE MODA ALIŞVERİŞİNİN YENİ ADRESİ: BUTIGO

Online alışveriş sitelerine bir yenisi daha ekleniyor.
BUTIGO!
Üstelik çok güzel bir süprizleri de var.
Katılmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

22.02.2011

CACHAREL EŞARP 2011 YAZ SEZONU

Bayıldım bayıldım hepsine.Aker facebookta görünce daldım hemen albümü inceledim.
Zaten cacharel eşarpı çok beğeniyordum ancak geçen sezon bir kaç model dışında pek hoş modelleri yoktu.
Bu sezon ise hepsi birbirinden güzel ve tabi ki fiyonk etkisi bu yazda sürecek.
Bu günden (pazartesiden) itibaren satışa da başlanmış.Yaklaşık 10 lira gibi bir zam gelmiş fiyatlara.125 tl olmuşlar.
Maalesef sezon indirimine pek kalmıyor,bakalım bizim kısmetimize bu sezon hangisi düşecek.

bu arada bu ve fiyonk mimi postunu  geceden hazırladım, siz bunlara göz atarken ben işlerime bakacağım hadi size iyi seyirler bana iyi işler :)

Lafı kısa kesiyorum ve fotoğraflara geçiyorum.






en beğendiğim eşarp bu oldu yine :)

neden acaba :))















 Bunlar benim seçtiklerim daha fazlası için Aker Facebook sayfasına göz atabilirsiniz.




VEEE SONUNDA FİYONK MİMİ

Uzun bir süredir yayınlanmayı bekleyen fiyonk mimine sonunda sıra gelmiş bulunuyor.
İlk zamanlar ha bu gün çekerim ha yarın diye fotograf çekimini ertelerken,tam fotografları çekmişken,bu sefer de sağlık sorunları,zamansız yoğunluklar falan derken sonunda yayınlanması bu günü buldu...

Her zamanki gibi çok sevdiğim arkadaşım dilekcem beni mimlemişti.Her zaman beni düşünür sağolsun arkadaşım.Buradan öpücüklerimi de gönderiyorum kendisine Dilekcimm  tatlımmm seni seviyorum :)
Eskiden fiyonkları çok severdim ama illaki fiyonklu olsun diye bir takıntım yoktu.
Sonra yakın arkadaşlarımdan Nurancım fiyonk hastası olunca ben de başladım fiyonk fiyonk diye.
Zaten bu mimi de ona atfediyorum :)
Şimdi başlayalım fiyonklarımıza bu güne kadar hiç dikkat etmemişim ama bir çok fiyonklu eşyalarım varmış.Özellikle ayakkabılarda çok tercih etmişim.Aralarından birkaç tanesini seçtim.
Ben kısa keseyim fiyonklarım konuşsun :) 


ayakkabılardan birkaçı




iki yazdır severek giydiğim ayakkabım, çok giydiğim zaten belli oluyor :))


en sevdiğim ceketim


şimdi de eteklere geçiyoruz







şimdi de bluzlardan birkaçı


süveterim 


hırkam
bu kadar kıyafet yeter diyorum.


hepi topu olan birkaç tokam meğer onlarda fiyonlukmuş :))
pembe olan yengemin ve tayfurcumun hediyesiydi.
boncuklu olan çooookkk eski yani ortalama 15 yıllık falan onuda dayım Bursa'dan hediye getirmişti.
siyah olanı ise geçtiğimiz yıl bayram için ben almıştım.
Öyle pek incik boncuk takı tokayla hiç ilgi ve alakam olmadığı için ancak bu kadar aksesuar var :)

Fiyonklu daha başka birçok eşyam varmış bu sayede öğrenmiş oldum :)

Ben bu mimi tabi ki en başta sevgili arkadaşım Tuğba ya, yorumlarıyla beni yalnız bırakmayan sevgili Seda'ya bugün  sevimli ikiz kızlarından  biri geniz ameliyatı olacak olan  ikiz annesine ( bu  arada dualarınızı eksik etmeyin minik prenses için)
ve hala mimlenmemiş olanlar varsa onlara gönderiyorum.
Hadi bakalım çıkarın fiyonklarınızı da görelim :)




21.02.2011

KEREVİZ SALATASI




Aslında pratik ve hafif bir salata.
Hepiniz zaten biliyorsunuz yapılışını, ama ben yine de yazacağım tarifini.
Son davetimizin  salatalarından biri idi.

Kereviz kışın çok severek tükettiğimiz bir sebze.
Her türlüsü yapılıyor çorbası,zeytinyağlısı,dolması,salatası vs.
Ve kerevizin bir sürüde faydası var bunlardan birkaçını sayacak olursak;
  • Güçlü bir idrar söktürücüdür,
  • Sinirleri yatıştırıcı özelliği vardır
  • Unutkanlığa iyi gelir
  • Kandaki stresi hormonlarını azaltır ve sinir yorgunluğunu giderir. 
  • Vücudu kuvvetlendirir. 
  •  İştah açıcıdır.
  •  Ağız kokusunu giderir.
  •  Öksürüğü keser. 
  • Kanı temizler.
  •  Karaciğer şişliğini ve sarılığı giderir. 
  • Sivilceleri azaltır. 
  • Böbrek kumunun ve taşlarının dökülmesine yardımcı olur. 
  • Yüksek tansiyon, şeker ve prostat hastalarına faydalıdır. 
  • Hipertansiyonu ve kolesterolü düşürür. 
  • Mideyi kuvvetlendirir. 
  • Ağrıları giderir. 
  • Cilde tazelik ve parlaklık verir.  
  • Anne sütünü arttırır.
  • Romatizma ve gut şikâyetlerini azaltır.
Birkaçı dedim ama maşallah ne kadar yararlı bir sebzeymiş yaz yaz bitmiyor.
Artık tarifine geçeyim.
Ölçü falan vermiyorum yine siz malzemenizin miktarına göre ayarlayın.

MALZEMESİ:

birkaç adet kereviz
1 adet ekşi elma
dereotu
yoğurt
ceviziçi
tuz

YAPILIŞI:

Kerevizlerin kabuklarını soyup yıkayıp kararmaması için limonlu suya atalım.
Sonra rendeleyelim.Rendeleme işlemini robotta yaparsanız daha çabuk olur ve kararmamış olur.
Elmanında kabuklarını soyup rendeleyelim.
Dereotunu ince ince kıyalım.
Rendelenmiş kereviz ve elmaları yoğurtla karıştıralım.
Dereotunu da ekleyip iyice karıştıralım.
Servis yapacağımız zaman tuzunu ve ceviziçini de ilave edip karıştırarak servis yapalım.
  • ben süzme yoğurt kullanıyorum sulanmaması için,yoksa sulanabilir,mayonez eklerseniz de sulanmayı önleyebilirsiniz ama bu seferde kalorisini yükseltmiş olursunuz.
  • ceviziçini en son ilave ediyoruz yoksa karartıyor.
  • elma özellikle ekşi ise ilave edin farklı ve güzel bir tat veriyor.




20.02.2011

PATATESLİ RULO BÖREK


Son davetimizin böreği, kusura bakmayın biraz geç geliyor tarifler ama sağlık sorunları işte çok şükür...
Şimdilik eşim biraz daha iyi yarın sabah plaklarının alınması için hastaneye gideceğiz inş. 
Gelelim böreğimize,benim en sevdiğim böreklerden biri.
Dışı çıtır çıtır içi yumuşacık ısırdığınızda dişleriniz gömülüyor.
Tam bir ölçü vermiyorum. Gelen misafirlerinize göre ayarlayabilirsiniz.

MALZEMESİ:

Haşlanmış patates
1 kuru soğan
1 yemek kaşığı salça
tuz ve arzu ettiğiniz baharatlar
yufka
bir miktar un
süt 
sıvıyağ
2 yumurta

YAPILIŞI:

Haşlanmış patatesleri sıcakken rendeleyip az yağda soğan ve salçayla birlikte kavurun.
İçine baharatları ve tuzu ekleyip karıştırın.
Sütü,sıvıyağı ve bir yumurtayı kaba alıp çırpın.
Bir yufkayı tezgahın üzerine serip sütlü karışımdan üzerine bolca sürün ve biraz un serpiştirin.
Yufkayı ikiye katlayıp yine sütlü karışımdan bolca sürüp un serpiştirin ve uzun kenarına patatesli harçtan koyup rulo yapın.
Tepsiye alıp bir gece buzdolabında bekletin.
Servis yapmaya yakın üzerine yumurta sarısı sürüp dileğiniz genişlikte dilimleyip 180 derecede önceden ısıtılmış fırında pişirin.
Fırından alır almaz sıcak sıcak servis yapın.

ÇOOOK ŞÜKÜR ARTIK EVDEYİZ...

Dün iki satır birşeyler yazdım eşimin ameliyattan çıkmasını beklerken...
Hepinize çok teşekkür ederim, gerek buraya gerek facebooka bıraktığınız yorumlarınızla,mesajlarınız ve maillerinizle, arayıp sormanızla beni gerçekten de yalnız olmadığıma inandırdınız...
Aslında basit bir operasyon geçirdi,ama o an tamamen yanlızdım tek başıma eşimi beklerken aklıma türlü türlü şeyler geliyordu,bir de üstelik benim geçirdiğim operasyonla tesadüfen aynı gün olması ise üstüne tuz biberdi...
Şimdi en başa geri dönüyorum...
Eşim daha biz evlenmeden önce kbb uzmanına gitmiş ve sonuçta ameliyat olmasını söylemişler,olmazsam ne olur deyince,birgün aniden uykunda ölebilirsin demiş.
Aradan tam 5 yıldan uzun zaman geçmiş, bu kadar uzun zamanda tabiiki biraz ilerlemiş ve artık sabahları uyanması daha zor geçiyordu ve bir süre banyodan çıkamıyordu.
Biz de burada bahsetmiştim bel için doktora gittiğimizde aynı zamanda kbb uzmanına gitmiştik ve hemen ameliyat yazmıştı,tabi beli için gittiğimiz Prof.dr.Sabri bey  ameliyat olmasına izin vermemişti önce belini düzeltelim demişti.O günden beri Kbb dr. sürekli arıyordu eşimi, daha o zaman gittiğimizde gülmüştü en son 5 yıl önce gelmişsin ameliyat demişler sen ise tam 5 yıldır ihmal etmişsin,şimdi desem ki bir hafta sonra diye sen kesin 10 yıl sonra gelirsin diye:)
Eşim sürekli erteleyip duruyordu en son dr. arayınca tamam o zaman demiş dr. da perşembe akşam bi gel de kan verirsin demiş, eşim gidip kan vermiş o zaman dr. yarın sabah 7:30 da gel ameliyatını yapalım demiş.
Ve eşim bana bunu çok geç saatte gece 23:00 gibi söyledi,ben o anda şaka yapıyor zannettim ama doğruymuş.
O andan itibaren şoka girdim hiçbir hazırlığımız yok, ne yapacağımı şaşırdım,kimsenin haberi yok eşim de kimseye söylememi istemiyor zaten vakit geç olmuş kimi arayabilirim ki...
Annemi aradım ama zaten hasta annem grip olmuş yatıyor, gelmesi çok zor hem gelse de damadına da bulaştırabilir.
Neyse bir yandan ne yapabilirim, çantaya neler koysam diye düşünyorum bir yanda ütü yapıyordum.Böylece gece saat 2'ye doğru çantaları hazırlayıp yattım uyumak ne mümkün, saat 5'te uyandım bir daha da uyuyamadım.
7:30'da hastaneye gittik hemen odamıza götürdüler, eşim hazırlandı ve dr. geldi bilgi verdi ve 8:40 ta ameliyata girdi.
Ben tek başıma eşimin arkasından bakakaldım...
Saat erken olsada aynı anda bir kaç ameliyatta var ve hepsini dışarıda bir sürü insan bekliyor.
Ben ise tek başıma bekliyorum...
Yanınızda biri olduğu zaman vakit daha çabuk geçiyor...
Cafeye çıktım baktım boş yer yok televizyonun altına yüzüm cafeye dönük olarak oturdum, laptobu açtığım zaman ekran görünmesin diye bu sefer yaşlı bir ...nın  göz zevkini bozdum, bir hışımla sırtını bana dönerek yüzünü duvara çevirerek oturdu.Kendi bilir...
O an hissettiklerimi dile getirdim iki satır buraya...
Bir süre sonra yine indim bekleme salonuna ablam geldi hemen yanıma,tlf açtığında ben ağlamaklı olunca atladı geldi sağolsun...
2 saat geçti gözüm ekranda...
Aradan biraz zaman geçti bir baktım ameliyathanenin kapısından dr. çıktı, ve gözün aydın operasyon çok başarılı geçti, şimdi uyanma odasına alınıyor dedi.
Tam 3 saat sonra odamıza çıktık o sırada abim geldi, sabah aramıştım karşıdan ancak gelebildi beni yalnız bırakmamak için,meğer abimde bir gün önce 39 derece ateşliymiş iğneyle duruyormuş.
O haliyle beni düşünerek geldi Allahü teala binlerce kez razı olsun,kardeşlik bu demek sanırım...
Neyse sözü fazla uzatmayacağım çok şükür başarılı bir operasyon geçirdi, burnundaki kemik eğriliği,sinüsler vs. hepsi düzeltildi...
Bu sabah taburcu olduk,evimize geldik çok şükür her zamanki gibi gerek doktorumuz Alptuğ beyden,kat hemşirelerinden hastaneden herşeyden memnun kaldık.Hemşirelerimizden biri aynı operasyonu geçirmiş ilk bir haftanız haliyle biraz zor geçecek, sonrasında bir ay geniz akıntınız olacak yeri gelip ya niye ameliyat oldum ki diyeceksiniz ama bir ay sonra iyi ki ameliyat olmuşum diye düşüneceksiniz dedi.
Bakalım bekleyip göreceğiz inşallah...

18.02.2011

BEKLEYİŞ...

Tarih: 18.02.2010
Yer: Bir hastane kafeteryası
Ameliyat sırası bekleniyor

Tarih:18.02.2011
Yer: Yine bir hastane kafeteryası...
Ameliyattaki hasta bekleniyor...

Geçen yıl tam da bu gün ben ablasyon olmuştum. Bu saatlerde kafede yemeden içmeden aç susuz bekliyordum.Bir yıl geçmiş üstünden...
Gelelim bu güne yine hastane kafesinde bekliyorum,bu sefer ameliyat sıramı değil ama canımın içini,hayatımın en önemli anlamını,eşimi ameliyattan çıkmasını bekliyorum....
Beklemek çok zor...
Vakit bir türlü geçmiyor...

17.02.2011

ZENCEFİLLİ KURABİYE


Bir haftadır bir türlü bitiremedim davetimdeki tarifleri. Bu hafta o kadar yoğundum ki yorumları bile cep telimden onayladım.Sadece postları yazıp çıktım takip ettiğim bloglarımı bile okuyamadım.Aslında o kadar çok post birikti hangi arada yazabileceksem.Üstelik yarın kursumda başlıyor,oradan da güzel tariflerle geleceğim yine.Neyse sağlık olsun yeter ki...
Uzun zamandır yapmak istediğim bir kurabiyeydi zencefilli kurabiye veya bisküvi.Bir gün önceden hamuru yoğrulduğu için pek fırsat bulamamıştım.Bu sefer denemek istedim.Ve sonuç çok güzel oldu. Özellikle çocukların çok seveceği türden bir kurabiye sütün yanına da çok yakışacaktır.

MALZEMESİ:

100 gr. tereyağ veya margarin
4 kahve fincanı pudra şekeri
1 çay bardağı sıvıyağ
2 adet yumurta
1/2 paket kabartma tozu
1/5 tatlı kaşığı zencefil tozu
2 tatlı kaşığı tarçın
aldığı kadar un

YAPILIŞI:

Oda sıcaklığında yumuşamış tereyağ,sıvıyağ,yumurtalar,tarçın ve zencefili hamur kabına alıp karıştırın.
Pudra şekeri,un ve kabartma tozunu ekleyip hamur yoğurun.
Hamur kabının üzerini folyo ile sarıp buzdolabında 1 gece bekletin.
Tezgahı unlayıp merdaneyle ince açın.
Bisküvi kalıpları ile kesip tepsiye dizin.
Önceden ısıtılmış 190 derece ısılı bir fırında esmerleşene dek pişirin.

EN SEVGİLİNİN DOĞUMUNU BİZ BÖYLE GÜZEL KUTLADIK...

Bu akşam aslında başka bir post yazacaktım ama fazla zamanı geçmeden bu güzel günden bahsetmek istiyorum.
Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi vesselem) mübarek doğum günlerini biz çok güzel bir şekilde idrak eyledik.O geceyi yakın bir dostumuzun evinde Mevlidi şerif,Kuranı kerim,ilahiler,şiirler okuyarak geçirdik.
Ertesi günde devam ettik kutlamaya.Bu sefer bir önceki akşama katılamayan arkadaşlarda vardı.Yine çok güzel ilahiler, mevlidi şeriften bir parça ve kuranı kerim okundu.Sonra peygamberimizin doğum zamanını okuduk...
İkramda ise herkes bir şeyler yapıp  getirdiler.
En muhteşemi ise pastamızdı...
İşte o günden bir kaç kare...




poğaça


pişi veya bişi


patates salatası



mini pastalar


pastamız.


ve 
üzümlü kek
yeşillik salatası
haşhaşlı çörek
patatesli poğaça
baklava vs.

Her şey bir yana, orada geçirdiğimiz saatler unutulmazdı...
Rabbim tekrarlarına kavuştursun inşallah...
Ve en sevdiği Habibim buyurduğu Sevgili Peygamberimizin (sallallahu aleyhi vesselam)  hatır ve hürmetine bizleri sevdiği ve razı olduğu kullarından olmamızı nasip eylesin...


15.02.2011

TAHİNLİ ÇÖREK


Güzel geçen davetim de sizlere önce hangisinin tarifinden başlayalım diye sormuştum.Gelen yorumlarda 2 pasta 1 kurabiye ve 1 tahinli çörek istenildi.Pasta ve kurabiyenin tariflerini yakın arkadaşlarım isteyince ben de tahinli çörek tarifini isteyen,beni güzel yorumlarıyla yanlız bırakmayan sevgili Seda nın istediğini yapmaya karar verdim.

O gün için her zaman olduğu gibi ilk önce elimdeki Emine Beder kitaplarına göz atarken hamur işleri kitabında bu tarif gözüme çarptı.Tahinli çöreği ve tahinli herşeyi çok sevdiğim için hemen bunu yapmalıyım dedim. Yalnız bu benim ilk hamur açma deneyimim olacaktı :)Yapabilir miyim acaba diye hiç düşünmeden direk bunu yapmalıyım diyerek kolları sıvadım.
MALZEMESİ:

1 yumurta (akı,sarısı ayrılır)
4 su bardağı un
1/2 kibrit kutusu kadar yaş maya (30 gr.)
1 çorba kaşığı şeker
1 su bardağı süt
3/4 su bardağı su
10 çorba kaşığı sıvıyağ
1,5 çay bardağı tahin 
tuz

YAPILIŞI:

Ilık suyun içine mayayı ve şekeri ilave edip mayanın kabarmasını sağlayalım.
Unun ortasını açıp içine mayalı sıvıyı,yumurta akını,sütü ve tuzu ekleyerek özlü bir hamur yoğuralım.
Hamur kabının ağzını örtüp hamur 2 misli kabarana dek mayalandıralım.
Mayalanan hamurdan yumurta iriliğinde parçalar koparıp beze yapalım.
Bezeleri unlanmış zeminde 0.1 mm kalınlığında açalım.

Tahini ve sıvıyağı karıştırıp yufkanın üzerine sürerek rulo yapıp saralım.
Hamur rulosunun iki ucunu ters yönlerde ip büker gibi bükelim.
Bir ucu sabit kalacak şekilde kendi etrafında döndürerek yuvarlayalım.
Hamuru yağlanmış fırın tepsisinde 30 dakika daha bekletelim.
Yumurta sarısını 2 çorba kaşığı yağ ile karıştırıp hamurların üzerlerine sürerek önceden ısıtılmış 190 C ısılı fırında altları üstleri pembeleşene kadar pişirelim.

  • ben malzemeyi biraz fazla kullanmak zorunda kaldım. mesela 1 paket yaş maya (45 gr. ) fazlasını ayırırsam kötü olabileceğini düşünerek hepsini kullandım.
  • dolayısıyla un miktarı fazla oldu.
  • en başta ılık su ile değil süt ile mayalandırdım,suyu hamurun içine kattım.
  • şeker miktarını aynı kullanmıştım ama şekeri az geldi, tadı biraz  ne tatlı ne tuzlu ara birşey gibi oldu.
  • eğer ki bir paket yaş mayadan yapacaksanız mutlaka şeker miktarını arttırın, benim yaptığımda bir şeyler eksik gibiydi. ve sanırım bu şekerinin az olmasından kaynaklandı.
  • daha bol tahinde kullanabilirsiniz bu miktar biraz az geliyor,ağzınızda tahin tadı pek alamıyorsunuz.
  • ilk gün hele de taze fırından çıkardığınızda çıtır çıtır ve lezzetli oluyor,ertesi güne kaldığında yumuşuyor.


14.02.2011

MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN...



Ya Rasulallah Selam Aleyk
Ya Habiballah Selam Aleyk
Ya Şefiallah Selam Aleyk
Ya Habiballah Selam Aleyk

Seni Görmeyen Gözü Neyleyim
Seni bilmeyen Aklı Neyleyim
Seni Özlemeyen Kalbi Neyleyim
Ya Rasulallah Selam Aleyk

Ya Rasulallah Selam Aleyk
Ya Habiballah Selam Aleyk
Ya Şefiallah Selam Aleyk
Ya Habiballah Selam Aleyk

Ya Rasullah Muhtacız Sana
Ya Habiballah Aşığız Sana
Ya Nebiallah Hayranız Sana
Ya Rasulallah Selam Aleyk

Ya Rasulallah Selam Aleyk
Ya Habiballah Selam Aleyk
Ya Şefiallah Selam Aleyk
Ya Habiballah Selam Aleyk

Ya Rasulallah Bağışla Bizi
Sana Layık Ümmet Olamadık Ki
Hatamız Günahımız Öyle De Çok Ki
Ya Rasulallah Selam Aleyk

Ya Rasulallah Selam Aleyk
Ya Habiballah Selam Aleyk
Ya Şefiallah Selam Aleyk
Ya Habiballah Selam Aleyk