Pages

31.07.2010

GİDİYORUM...

Orda bir köy var uzakta
O köy bizim köyümüzdür...

Bana 1 hafta müsade...
Anneciğim ve babacığımın elinden tutup atta gidiyorum :))



TARİHİMDEKİ İLK ENGİNARI PİŞİRDİM:))


Allah muhtaç etmesin ama enginarı hiç sevmem.Ve bugüne kadar da ne ağzıma sürdüm ne evime soktum.
Taa ki eşim diyet yapmaya başlayıp dışarda zeytinyağlı enginar yiyip;
--sen neden enginar pişirmiyorsun bana, bak çok faydalıymış! diye  başımın etini yiyene  kadar.

Hatta geçen market alışverişine gidince almış geldi suyun içinde temizlenmiş enginarları.
Dedim ya hiç sevmem diye o yüzden nasıl pişirildiğini bile bilmiyordum ama Emine Beder yetişti  sağolsun:))
Böylece ilk enginarda evime girmiş oldu...Ehhh bu kadar yazdım hoş siz aslında biliyorsunuzdur ama ben yine de tarifini vereyim:))

Önce küp doğranmış soğanları z.yağında kavurun
sonra küp doğranmış havuçları
ve küp doğranmış patatesleri kavurun.
Üzerlerine limonsuyunda beklettiğiniz enginarları dizin.
En son üzerlerine bezelye ekleyin.
2,5 su bardağı kaynar suyu 
1 tatlı kaşığı şeker
yarım limon suyu ilave edip kısık ateşte pişirin.
Altını kapatmadan 10 dakika önce tuzunu ayarlayın.
1 tatlı kaşığı unu yarım kahve fincanı suda ezin ve enginarların üzerine dökün.
5 dakika sonra altını kapatın.

Servis tabağına önce enginarları alın,sonra sebzeleri üzerlerine paylaştırın.En son üzerini dere otu ile süsleyip soğuk servis yapın.

Enginarı yaptım,burada tarifi yayınladım,ama yedim mi:
HAYIR yine yiyemedim :))

HAFTA SONU:PAZAR DAVETİ

Geçen pazar günü kayınvalideme misafir geldi.Gelinler ve görümce olarak davete hazırlandık.
Tam benim mide ağrısı çektiğim günlere rast geldi,elimden geldiğince bişeyler hazırlamaya çalıştım.
Çok güzel bir şekilde misafirlerimizi ağırladık.
İnşaallah memnun ayrılmışlardır.



Şöyle bi hatırlayalım neler yapmışız:

Esra abla:
Ispanaklı,kıymalı ve peynirli gül böreği
kısır
yaprak sarması

Gülfer:

amerikan salata
mahlepli mini pogaça

Ben:

çikolatalı pasta

yaptık.

Gelirken esra ablanın kayınvalidesi:

bal kabaklı börek
ve sigara böreği

getirmiş sağolsun.

Pastanın tarifini en kısa zamanda ekleyeceğim.Bir de Gülferin mini pogacalarının tarifini de alayım onu da eklerim.

Tam pazar sabaha karşı bir önceki pazarın postunu yazıyorum ancak fırsat bulabildim.Herkese hayırlı sabahlar diliyorum :))



28.07.2010

THE ACCIDENTAL HUSBAND

Size bu gece sıcağı sıcağına post yazıyorum:)
Az önce eşimle izlediğimiz bir filmdi.Ben çok beğendim.
Aslında Uma Thurman dan hiç haz etmem ama bu filmi hoşuma gitti.Belki de ben yorgun argın olduğum ve uzun zamandır romantik komedi izlemediğim için olabilir.
Yine de keyifli bi kaç saat geçirdim  bol bol güldüm.
Biraz Will Smith in oynadığı aşk doktoru filmini de anımsatıyor.
Eğer izlemediyseniz tavsiye ederim çok eğlenceli bir film.
Kısaca konusu şöyle:

Radyo programcısı Dr. Emma Lloyd ile yayıncı nişanlısı Michael evlenmeye karar verirler. Ancak bir gün Emma radyo yayını sırasında dinleyicilerine, her zamanki gibi, rastgele aşk reçeteleri dağıtırken Patrick Sullivan adlı itfaiyecinin aşk hayatına öldürücü bir darbe indirir.

Bu çok bilinçli olmayan ama yine de kötü niyetli davranışın altında kalmak istemeyen ve buna bir cevap vermek isteyen Patrick, okuduğu gazeteden Emma’nın evlenmek üzere olduğunu öğrenince kusursuz ve unutulmaz bir intikam planı tasarlar ve uygulamaya koyulur.

Kalpteki dünya sevgisi

Süfyan-ı Sevrı hazretlerı bırgun sevdıklerıne:

- Kardeşlerim, bir Müslüman, dînimizin her emrine uysa, ama gönlünde “dünya sevgisi” olsa, o kul, mahşer gününde çok mahcup hâle düşer, buyurdu.


- Neden efendim? dediler.

- Çünkü o kimse mahşer ehli arasından çıkarılır. Sonra bir melek, o kimseyi göstererek; “Ey insanlar! Bu, falan oğlu filândır ki, kalbinde dünya sevgisi vardır. Halbuki Hak teâlâ, halkettiği günden beri ona hiç kıymet vermemiş ve sevmemiştir!” diye nida eder.

Ve ilave eder:

- İşte ey ehl-i mahşer, Hak teâlânın sinek kanadı kadar sevmediği dünyayı, bu kişi, bir ömür boyu sevmiş ve kıymet vermiştir.

O kimse, öyle utanır ki, “Âh, yer yarılsa da içine girsem” diye temenni eder.

( ben okudugumda tüylerim diken diken oldu ve sizlerle de paylaşmak istedim.)

(orijinali için türkiye gazetesi Abdüllatif Uyan)

GÖZLEME VE AYRAN

Bir gece arkadaşlarla dışarı çıktık dolaşırken arkadaşlar acıktı hadi bi yere gidip oturalım dedik.
Ve şile yolu üzerine gittik gözleme yemeye.
Güya eşimle bizim karnımız toktu:)) hahaha
Ama birer gözlemeyi mideye indirdik.


gözlemelerimiz pişerken


teyzeler gözlemeyi açarken biz arkadaşımla çene çalmakla meşguldük sonradan aklıma geldi keşke çekseydim diye:(



ıspanaklı gözleme



boool köpüklü ayran



ve bu da bana gözleme yok mu diye mahsun mahsun bakan bir köpek

gece vakti telimin şarjı bitince diğer telimden çektim fotoyu onunda ayarlarını unutmuşum çok kalitesiz çıktı fotograf kusuruma bakmayın:(




26.07.2010

BERAT GECESİ VE ÖNEMİ



Şaban ayının 15. gecesidir. Tefsirlerde Kur’an-ı kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki: (Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3]




Her sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o se...nede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi.



Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:

(Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gafildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim.) [Nesai]



Âişe validemiz buyuruyor ki:

(Resulullahın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şabanın tamamını oruçla geçirirdi.) [Buhari]



Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

(Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler.) [Nesai, Beyheki, A, Münziri]



(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.) [İbni Mace]



(Şaban ayının 15. gecesi, rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan mağfiret olunmaz.) [Beyheki]



(Berat gecesini ganimet, fırsat biliniz. Çünkü belli bir gecedir. Kadir gecesi çok büyük ise de, hangi gece olduğu belli değildir. Berat gecesinde çok ibadet ediniz. Yoksa kıyamette pişman olursunuz.) [S. Ebediyye]



(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.) [Tirmizi]



(Şabanda üç gün oruç tutana, Hak teâlâ, Cennette bir yer hazırlar.) [Ey Oğul İlmihali]



(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez. Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı gecesi.) [İ.Asakir]

(Cebrail aleyhisselam gelip, “Kalk namaz kıl ve dua et! Bu gece şabanın 15. gecesidir” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşahin, içkici, faizci ve zaniyi affetmez.) [Taberani] (Müşahin, bid'at ehli demektir.)




(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.) [İsfehani]



(Allahü teâlâ Berat gecesinde, kâfirler hariç, müminleri mağfiret eder. Kindarları da, bu huylarını bırakıncaya kadar mağfiret etmez.) [Taberani, Beyheki]



(Allahü teâlâ, Şabanın 15. gecesinde müşrik ve müşahin hariç herkesi affeder.) [İbni Mace]



(Allahü teâlâ, Şabanın yarısının [Berat] gecesinde, dünya semasına tecelli eder. Benikelb kabîlesinin koyunlarının kıllarından daha çok kimsenin günahlarını affeder.) [İbni Mace, Tirmizi]



(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]



(Allahü teâlâ, Şaban ayının 15. gecesinde rahmetiyle tecelli ederek kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç herkesi affeder.) [İbni Mace]



(Allahü teâlâ şu dört geceyi hayırla süsler: Kurban Ramazan bayramı gecesi, Arefe gecesi Şabanın yarısının [Berat] gecesi ki, onda eceller, rızıklar yazılır.) [Deylemi]

(Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.) [Beyheki]




İçki içmek, cimrilik, kin gütmek, ana babaya isyan gibi günahları işleyen kâfir olmaz. İmanı düzgün ise, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer. Sevapları günahlarından daha çok ise Cehenneme girmeden de Cennete gider.



Bu geceyi ganimet bilmeli, tevbe istiğfar etmeli, kaza namazı kılmalı, Kur'an-ı kerim ve ilmihal okumalı, bilhassa ilim öğrenmelidir. En kıymetli ilim, doğru yazılan ilmihal bilgileridir.



Peygamber efendimiz Berat gecesinde, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve şakiyyen) duasını çok okurdu. (R.Nasıhin)



Hazret-i Âişe validemiz, (Ya Resulallah, Allahü teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu halde, neden Berat gecesinde çok ibadet ettin?) diye sordu. Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Şükredici kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.) [Gunye]

Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.




Hasan-ı Basri hazretleri, Şabanın 15. günü, sanki mezardan çıkmış gibi, yüzü çok solgun görülürdü. Bu üzüntünün sebebini sorduklarında buyurdu ki:

(İlm-i yakîn ile biliyorum ki, günahım vardır. Günahım affedilmezse, sevaplarım da kabul edilmezse, hâlim nice olur diye korkumdan benzim sararıyor.)



Sual: Şabanın 14. mü, 15. günü mü oruç tutulur?

CEVAP

Onbeşinci günü tutulur.

Bünyesi zayıf olanın, Şabanın 15 inden sonra oruç tutmayıp, farz olan Ramazan-ı şerif orucuna hazırlanması iyi olur. Sağlığı yerinde olan ise, Şaban ayının çoğunu, hatta tamamını oruçlu geçirebilir.



Sual: Berat gecesinde, kaderimiz tekrar mı yazılıyor?

CEVAP

Hayır. Kader, ezelde Levh-i mahfuzda yazılmıştır. Sonradan bir şey yazılmaz. Yani, Levh-i mahfuzda olacak değişiklikler ve ömürlerin artması ve kısalması da, ezelde yazılmıştır. Allahü teâlânın kaderi, yani ezeldeki ilmi nasıl ise, Levh-i mahfuzdaki değişiklikler, ona uygun olur. (Tefsir-i Hazin)



Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce, her şeyi takdir etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, Berat gecesinde meleklere bildirir. (S. Ebediyye)


Sual: Berat gecesinde vefat edecekler, dünyaya gelecekler ve amelleri yazılırmış. Bu gece insanın alın yazısı mı değişir? Yani bu gece ettiğimiz dualar yüzünden alın yazımız değişebiliyor mu?


CEVAP

Alın yazısı iki türlüdür:

Birisi dua ile, sadaka vermekle, iyilik etmekle değişir. Birisi ise asla değişmez. Mesela evlenmemiz, iş sahibi olmamız ya değişen kısımdandır veya değişmeyen. Biz bilemeyiz. Onun için dua ederiz, iyilik ederiz, değişen kısımdan ise o değişir. Mesela birisine bir bela geleceği alın yazısında var ise, yine alın yazısında bu kimse dua edecek o beladan kurtulacak diye yazılır. Biz de dua ederiz o belayı önlemiş oluruz. Berat gecesinde yazılacak olanlar da yine ezelde bildirilmiş olanlardır. Ömrün uzaması kısalması da böyledir. Şu iyiliği yapacak ve ömrü uzayacak yahut şu kötülüğü yapacak ve ömrü kısalacak diye yazılıdır. Demek ki hep iyilik yapmaya çalışmalıyız. Yaptığımız şeyler alın yazımızdır.



 
 
BERAT KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN,RABBİM TEVBELERİNİZİ VE DUALARINIZI KABUL EYLESİN...

25.07.2010

HIZLI SOFRA :)

Geçen gün karnım acıktı baktım yemek kalmamış evde.Ne yesem diye düşünürken birden kafamda ampuller yandı:) ne hikmetse  evde yemek kalmayınca hep aynı şey aklıma gelir::))
Tabii ki makarna haşladım kendime.O esnada eşim aradı yemeğe geliyorum ne yemeği var diye.
Benim eteklerim tutuştu eyvahh ne yapsam şimdi diye(kendisi diyette olduğu için makarna yiyemez sebze yapmak lazım)
Buzdolabında 2-3 patlıcan buldum sadece.Ve tost makinasının üzerinde ızgara yaptım birini.
Diğer ikisini hemen domatesle zeytinyağında pişirdim hafif bir şakşuka oldu:)
Spagettimi haşladım üzerine domates sozu hazırladım,ve son olarakta salata yaptım.
Hepsi yarım saat sürmedi bile.Eşim de gelirken ben seviyorum diye çiğköfte ve içli köfte almış.
Masamızı hazırladım ve baktım tam fotoluk olmuş hadi ben bunu fotograflayayım dedim:)
Ta ta ta tam



ayy çok pardon ev telefonunu masada unutmuşum:)



soğan,kırmızı biber ve domates soslu spagettim



ızgara patlıcanlarım


İşte çabuk ve hızlı sofram maaşallah demi:))

21.07.2010

YETER Kİ SAĞLIK OLSUN

2 haftadır midem ağrıyordu.İlk olarak annemde kaldığımda başlamıştı ağrımaya karpuz yedikten sonra daha da fazlalaşıyordu.Geçen hafta iştahım kapalıydı hep, hiç halim yoktu sürekli kıvranıyordum midemden.
Sonunda dayanamadım ve bu gün yine şiddetlenince hemen acıbademden randevu aldım acil olarak.
Yeni geldim hastaneden.
Belki ülser başlangıcı veya safra kesesi de olabilir dedi.Veya hiç bir şey de çıkmayabilirmiş.
Güldü hatta kimisi geliyor sancıdan ayakta duramıyor hiç bişey çıkmıyor,kimisi de gayet sağlıklı görünüyor ama bazen bi problemler çıkabiliyor diye.
Cuma sabahı tahlil ve ultrason çekilecek sonucu öğleden sonra öğrenebiliriz inş.
Ama çok fazla rahatsızlık veriyor diye şimdilik bir ilaç verdi,asıl tedavi sonuçlar öğrenildikten sonra başlayacak.
Bekleyip göreceğiz inş.
Rabbim sağlık sıhhat versin inş. nerede hasta varsa...

18.07.2010

Elektrikler kesildi çalışamadım:)

HAAH HAH HAHAH NE KOMiK DEGiL Mi BU CAGDA BOYLE BIR SITEDE ELEKTRIK KESINTISI :) SEN YUZME HAVUZU KOYY MiLLET HURRA YUZSUN DURSUN AMA BI JENERATOR KOYMA APTAL HERIFLER. ZATEN NEFRET EDIYORUM SIZDEN SIMDI BEN 12 KATI NASIL INEYIM.USTELIK HIDRAFORDA CALISMIYOR SULAR KESILIYOR NASIL ABDEST ALIP NAMAZIMIZI KILACAGIZ...INTERCOM CALISMIYOR GUVENLIGE SORAMIYORUZ YONETIM KAPALI TELEFONA CEVAP VERILMIYOR. YA BEN DAHA NE DIYIM YA SABIR YA SABIR...


ps: duydular sesimi galiba şimdi geldi elektriklerimiz))

15.07.2010

ÖDEM SÖKTÜRÜCÜ ÇAY

Dün Berna Laçin in programında verilen bir çay tarifi.
Özellikle benim çok ihtiyacım var bu çaya.


1 tutam mısırpüskülü
1 tutam kiraz çöpü
1 tutam yeşil çay
1 tutam maydanoz sapı
10 adet karanfil,
1 adet limon 4 e bölünmüş
 2 su bardağı su

suyu kaynatın ve içine bütün malzemeleri ekleyin ve demlenmeye bırakın soğuduktan sonra  servis yapın.
Yazın içine buz atıp, kışın ise sıcak olarak içebilirsiniz.

13.07.2010

ERİŞTE KESTİK ANNECİMLE :)

Annecim sabah ben uyurken yoğurmuş hamuru ve başlamış açmaya.
Uyandığım gibi girdim ben de yanına bi yandan kahvaltıyı hazırladım bir yandan annemin açtığı yufkaları balkona serdim.
Kahvaltıdan sonra kuruyan yufkaları başladık kesmeye.
Yani aslında annem ayarladı çogunu ben kesdim dermişim öhöm öhöm:))

bunlar kurumuş halleri sonradan aklıma geldi fotograf çekmek.

annesi kurumuş yufkaları önce ikiye


sonra dörde katlar



ve 2 parmak genişliğinde keser.



kızı da işte böyle ince ince keser:))


bir yandan keserken fotoğraflamayı da unutmaz :))



sonra da kanapelerin üzerine kuruması için serilir...



ve sonra da taze taze pişirilir.


Şimdi anneciğimden erişte hamuru tarifi:

5 kilo un
her 1 kilo için 5 yumurta
toplamda 25 yumurta(merak etmeyin yumurta kokmuyor koksa zaten ben asla evime sokmam)
1,5 lt süt

işte bu kadar.

Akşam dedesi,dayıları,yengesi,kuzenleri gelince taze taze pişirilir.
(yani biz öyle yaptık o akşam)


Pişirilmiş eriştemiz de bizim memleket usulü
(sinop)

Servis yapacağınız kaba ceviziçi  serpin üzerine haşlanmış eriştenin bir kısmı boşaltılır.
Arasına yine bol ceviziçi serpilir.
Üzerine kalan erişte konulur ve yine bol ceviziçi serpilir.
Ve üzerine eritilmiş boltereyağ gezdirilir.

Hıımmm çok nefis oluyor canım çekti şimdi:)



12.07.2010

SEVGİLİ TUBA YA MİSAFİR OLDUM

Annem de kaldığım günlerden birinde tuba-emir-han blogunun güzel sahibi Tuğba ya misafir oldum.
Çook seneler önce aynı sitede oturuyorduk ama o zamanlar tanışmıyorduk.
Onlar bizim yan komşumuz asiye teyzeye gelirlerdi, ismen biliyordum ama hiç yüz yüze görüşmek nasip olmamıştı.
Biz 2001 de oradan marmaya taşındık.
Sonra birgün facebook ta ortak arkadaşlar vasıtasıyla arkadaş olduk.
Blogu olduğunu da o zaman öğrendim ve o gün bugündür gerek faceden gerek blogdan yazışıp dururuz.
Tuğba tesadüf işte annemin yan blogunda oturuyormuş.İnş. bi gün görüşürüz diyorduk,anneme gittiğim zaman mutlaka görüşelim diye yazışıyorduk.

Ve sünnet bahanesiyle anneme gidince görüşelim dedik.Uzun yazışmalardan sonra çarşamba gününe sözleştik.Tuğba ların Mimaroba da perde tasarım üzerine mağazaları var,arada gidip orada duruyor.
Adresi için buraya tıklayınız.
Çok yoğun çalışıyorlar ama sağolsun o yoğunluğu arasında bana vakit ayırdı.
Bir de oğluşu var emirhan buğra 5 yaşında çok tatlı ve akıllı bir çocuk.
Sonunda buluştuk tuğbayla kardeşleri betül ve sümeyye bir de daha önce face grubu kahvaltılarında tanıştığım hatice vardı.
Aslında hepimiz aynı çevrede yetiştik ama tanışmamız kaynaşmamız ancak bu güne kısmetmiş.
Kapıdan girer girmez sıcak samimi bir ortama ayak bastım.
Tuğbacım beni  samimi ve güleryüzle karşıladı.
Çok ama çok hoşuma gitti oldum olası resmiyetten haz etmem.
Kendimi rahat hissedemem pek huzursuz olurum.
Ama hiç öyle olmadım bu sefer o kadar samimi sıcak ve güleryüzlülerdi ki sanki kırk yıldır birbirimizi tanıyormuşuz gibiydik.
Birlikte mutfaga geçtik.Ben yanlarında durdum onlar hazırladılar mamalarımızı.
Elbirliğiyle salona masaya kurulduk.
Ama önce fotoğraflayalım deyip gülüştük.



bu güzel ve lezzetli mamaları hazırlamışlardı.


ellerine sağlık Tuğbacım


Üstelik o gün sabah biraz kırık ve halsiz uyanmış bir gün önce de aldığı alışverişleri mağazada unutmuş.
Ama buna rağmen yine de çok güzel hazırlanmıştı.Allah razı olsun.

Yedik içtik güldük eğlendik.
Hatta biz aynı memleketliyiz yaa toprak çekmiş bizi:)
Öyle sıcak içten ve samimi bir ortamda uzun zamandır bulunmamıştım bana öyle iyi geldi ki anlatamam.
Bütün sıkıntıları attım gitti çok eğlendim çok keyif aldım.
Sonrasında Sevgili Hatice bize buzlu kahve yaptı.




soğuk soğuk içtik.

Çok güzel,keyifli ve huzurlu bir gün geçirmeme vesile olan başta güleryüzlü, güzel huylu, sıcak, samimi, içten evsahibimiz Tuğba ya çoooooook teşekkür ederim.
Ben çok sevdim sizi inş. en kısa zaman da yine birleşebiliriz.

Bu arada sevgili Tuğba arkadaşım blogunda benden bahsetmiş okumak için buraya tıklayınız




11.07.2010

MERHABA :)) BEN GELDİM...

Kısa bir mola vermiştim bu kadar süreceğini tahmin etmemiştim.
Geçen salı günü anneme gittim çok eski bir arkadaşım oğluna sünnet yapıyordu.
Aslında çarşamba akşamı veya perşembe sabahı dönmeyi planlıyordum ama uzun zamandır anneme gidip kalmadığım için hafta sonuna kadar kalmaya karar verdim.
Dolu dolu  çok güzel ve neşeli geçti her günüm.
Yeni ve çok hanım çok cici arkadaşlarla tanıştım.
Eski arkadaşlar ve ahbaplarla görüştüm.
Erişte kestik annemle birlikte kışa hazırlandık.
Piknikler yaptık kaç kez.
Hepsini aslında sıcağı sıcağına yazacaktım ama vınnı ödemeyi unutmuşum:))
Neyse yarından itibaren bi kaç post birden yazmaya başlayacağım.
Bu gün sadece size sünnette dağıtılan kurabiyenin reklamını yapayım. :)




Bu kurabiyeleri yine bir arkadaşımız yapıyor siz en iyisi buraya tıklayıp çeşit çeşit kurabiyelerden beğendiğinizi hemen sipariş verip evinize kadar getirtebilirsiniz.

3.07.2010

ÇİKOLATA SEVENLER BURAYA

En iyi marka & çikolata sepeti işbirliğiyle düzenlenen çekilişle 2 kişiye işte bu lezzetli çikolatalar hediye edilecek.




bu lezzetli çikolatalardan kazanmak için buradan tıklayın



Yine En güzeli burada ve çikolata sepeti işbirliğiyle düzenlenen çekilişle bu leziz çikolata verilecek.







Katılmak için buraya tıklayınız


Ve yine neşeli günler ve çikolata sepeti işbirliğiyle






bu çikolatalardan kazanmak için buraya tıklayınız

2.07.2010

PATATES KEKİ


MALZEMESİ:

5 adet orta boy patates
1 adet soğan
1 yumurta
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı yoğurt
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1,5 tatlı kaşığı tuz
1,5 tatlı kaşığı pulbiber
arzuya göre beyaz peynir

YAPILIŞI:

Patatesi ve soğanı küp küp doğrayın.
Ayrı bir kapta yumurta,yoğurt,yağ,un,kabartma tozu,tuz ve pulbiberi karıştırın.İçine küp doğranmış patates ve soğanı ekleyip iyice karıştırın.Yağlanmış fırın kabına boşaltıp 180 ısılı fırında pişirin.

çok eski bir tarif uzun zamandır yapmadığımı düşünüp geçen akşam yaptım.
Tarifi de sizinle paylaşayım dedim.
Tepsi düz durmuyor çünki çimenlerin üzerinde duruyor:)

DUVAR STİCKERLARIM 2

Ben en çok bunu seviyorum.Bauhaus dan almıştım eve yeni taşındığımızda.
Misafir tuvaletinde ayna yoktu, ayna almak için gitmiştik ve aynanın takımı stickerı görünce bir bakışta vurulmuştum.






makineyi yamuk tutmuşum burda yani sticker yamuk değil.




yalnız burda ayna duvara yansımış.

Nasıl sizce de en güzeli bunlar değil mi))

Çoook gecikmiş bir post daha...DUVAR STİCKERLARIM

Çoook uzun zaman önce almıştım ve bir heves hemen yapıştırmıştım duvarlarıma.
Sonra devamını alıp dolaplara da yapıştıracaktım ama gerisini getiremedim.
Pek çarşı-pazar gezmediğim için.



bunlar kış bahçemin karşılıklı iki duvarında



ve bu da koridorumu süslüyor



işte bunun devamını alıp koridordaki dolaplara da uygulayacaktım ama dedim ya pek çarşı pazar gezmediğim için alamadım.
Bu stickerları annemlerin oradaki adını hatırlayamadığım pazardan (çünki ben evlendikten sonra kuruldu beylikpazarı veya pazartürk olabilir) almıştım.Sonra hiç fırsat olup gidemedim ve böylece yarım kaldı.
Zaten üzerinden kaç ay geçti kışdı aldığımızda yengemle birlikte gitmiştik.

1.07.2010

NİCE YILLARA BABAM...

Bizim hayırlı evlatlar olmamız için uğraşıp durdun...
Gece gündüz bizim rahat yaşamamız için çalışıp didindin...
Hastalandığımızda annemle başımız da sabahladın...
Hele ameliyatımda başımda annem ve senden başka (birde eşimden) kim vardı ki...
Her zaman her anımda sen oldun yanımda...
Hatta ayağım gıdıklandığında bile :)
Küçük elimi kavrayıp beni her dışarı çıkardığında benim babam diye gururlanırdım hep...
Benim babam benim babam...
Güçlü kuvvetli kocaman sıcacık yüreği...
Bilseydin biricik kızını üzecekler o zaman da böyle narin yetiştirir miydin...

Babam canım babam bu gün senin doğum günün...

Bu gün bizim için en mutlu gün...
Sen iyi ki varsın,iyiki doğmuşsun...


Senin için yazacak o kadar çok şeyim var ki...
Ama burası yeri değil...
Babam babacığım sen sen iyi ki varsın...
Evimin yakınında olmasanda...
Seni her zaman göremesemde...
Yüreğinin hala benim için çarptığını biliyorum...
Benim incindiğimi hemen içinde hissettiğini biliyorum...

Rabbim sana hayırlı uzun ömürler versin...
Başımızdan eksik etmesin...
BİRLİKTE HEP BERABER NİCE YAŞLARINA İNŞAALLAH...